Alattin Çakıcı, Mehmet Ağar, Korkut Eken ve Engin Alan..
Dünyada ve ülkemizde yaşanan siyasi
gelişmelerin tesadüfen meydana geldiğine inananlardansanız bu yazı size göre
değil. Tesadüf görünenlerin arkasında bir akıl olduğunu düşünenler için yazdım
bu yazıyı. Hangi kategoride yer alıyorsanız gereğini yerine getirin derim.
Okuyun veya daha en baştan okumaktan vazgeçin.
Siyaseti yakından izleyen araştırmacı
İbrahim Uslu erken seçim için Devlet Bahçeli’yi işaret etmiş ve muhtemel tarih
olarak da 2021’in ikinci yarısını öngörmüş. Ben de seçimin 2023’e
kalmayacağını, hatta 2021’in ikinci yarısının bile beklenmeyebileceğini
düşünüyorum.
Meydana gelen gelişmeler seçimi çağırıyor
çünkü.
Berat Albayrak’ın görevinin bıraktırılması
önemli bir işaret. Yerine gelen ismin ekonomiyi deneme sahası olarak değil,
denenmişin takip edilmesi gereken bir alan gören Lütfi Elvan olması da öyle.
Eh, bu listeye Merkez Bankası başkanı
Murat Uysal’ın istifaya zorlanmasını ve yerini maliyeci bir isim olan Naci
Ağbal’a bırakmasını da ekleyebiliriz.
Görevden alma ve göreve getirme makamı bu
değişiklikleri durduk yere yapmıyor doğal olarak.
Ardından, ısrarla sürdürülen faizi aşağıda
tutma kararlılığından vazgeçildi ve piyasaların beklentileri istikametinde
karar alınabildi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aklından
geçenleri okuyamayız, ancak aklından bir şeyler geçtiğini rahatlıkla
söyleyebiliriz.
Erken seçim mi?
Neden olmasın?
Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Semih
Yalçın ve Alattin Çakıcı
İktidar cephesinden bazı isimlerin eş
zamanlı olarak medyada görünmeleri ve şaşırtıcı mesajlar vermelerini de bu
listeye eklemek gerekiyor. Külliye’den ve iktidar odağından uzak AK Partili
isimlerin mesajlara cevap yetiştirmeleri onların vaziyeti iyi okuyamamalarıyla
ilgili.
Bülent Arınç birden fazla TV yayınına
çıktı geçtiğimiz günlerde. Programın birinde, ekonomide sıkıntılar yaşandığını,
bunların varlığının kabul edilip çözüme odaklanılması gerektiğini söyledi. Esas
ses getiren sözleri ise bir başka programda sarf etti. Yıllardır cezaevinde
tutulan Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’nın tutukluluk hallerine son
verilmesi zamanının geldiği görüşünü açıkladı.
Şu sözler de ona ait:
“Tutukluluk cezaya dönüşmemeli.
Demirtaş ile bizim 1-2 görüşmemiz oldu. Cezaevlerinde isyanlar, açlık grevleri
olmuştu. Selahattin Demirtaş’ı tanımak veya onu yargılamak için onun yazdığı
‘Devran’ isminde kitap var. Ne olur, onu alıp okuyun. (..) O kitap Kürtler ve
Kürtlerin yaşadığı travmalar üzerine kafalarda çok şeyleri değiştirecektir.”
Görüş açıklama konusunda çekimser davranan
Cemil Çiçek de, hem de kendisi arayarak, Karar’dan Ahmet Taşgetiren’e
konuştu.
Bakın ne dedi:
“Bize yargı reformundan önce insan
ve ahlâk reformu lâzım. Biz 459 yıldan beri yargının düzeltilmesini
konuşuyoruz. Sadrazam Lütfi Paşa’nın Âsafnâmesinden, Göriceli Mustafa’nın
Koçibey Risalesinden beri. Bir toplum 500 yıl adaleti arar mı? Bize topyekûn
bir tevbe-i nasûh lazım. Reform kelimesi çok aşındı, kimse bir şey beklemesin.”
Ardından Hürriyet’ten Sedat
Ergin’le de görüştü Cemil Çiçek.
Her iki görüş sahibi Cumhurbaşkanlığı
yüksek istişare kurulu üyesi sıfatını taşıyor. Arınç ile Çiçek’in iktidar
cephesinde özgül ağırlığı bulunan şahsiyetler olduğunu da özellikle vurgulamak
isterim.
İktidar cephesinde yaşananlar bu
çıkışlardan ibaret değil. İktidarın küçük ortağı MHP’den de ana muhalefet
partisi ve liderini hedef alır gibi görünen, ancak Akif Beki’nin bugünkü
yazısında algıladığı üzere, esas AK Parti’ye dokunduran bir açıklama geldi.
MHP’nin iki numaralı ismi olan
Semih Yalçın’dan.
Okuyalım:
“MHP bir dava partisidir ve bu
hususiyetini dünya durdukça koruyacaktır. MHP; ucuz ve gündelik siyaset uğruna
dünyasını ve ahretini yıkmayacağı gibi, ilke ve değerlerine daima tutarlılıkla
sahip çıkacaktır. MHP; var oldukça, Türkiye’nin parçalanmasına yönelik ihanet
projelerinin hayata geçirilmesine ve ebedi devletimizin yıkılmasına asla izin
vermeyecektir.”
“Kızım sana söylüyorum, gelinim sen
anla”
dercesine…
Çakıcı’nın Twitter mesajı..
Bu açıklamaları MHP liderinin “O
bizim dava arkadaşımız” diye nitelediği Alattin Çakıcı’nın CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu’nu hedef alan mesajından şu sözler ile birlikte okumakta yarar
var:
“Ulan dürzü… Akıllı ol! Köpeklik
yaptığın vatan hainleri ile Bahçeli’yi bir potaya koyarsan, hayatının en büyük
hatasını yaparsın. Seni bakla kazığıyla tanıştırırım. Bak Kılıçdaroğlu, sana
akıllı ol diyorum. Bana bak dürzü! Saray diye ifade ettiğin o Külliye
devletimizin en üst makamıdır. Millet adına devletin yanında olmak, Sayın
Bahçeli için bir yaşam tarzıdır.”
Mesaja aracılık yapan Twitter
sonradan onu sitesinden kaldırdı.
Alattin Çakıcı’nın kısa süre önce
kendisini ziyarete gelen bir grupla çektirdiği -bu yazının girişinde yer alan-
fotoğrafı da bu tabloya eklemek şart.
Sürprizlere hazır olan kazanır
Ne dersiniz, sıraladığım bu gelişmeler
sizce tesadüfen mi birbiri ardına meydana geliyor?
Şu yakınlarda İYİ Parti’nin karıştıran bir
gelişme yaşandı, ama AK Parti – MHP ittifakını zorlayan karşı hamle de geldi.
AK Parti MHP’yi ortaklıktan çıkarsa onun
yerine İYİ Parti’yi yanına alsa bir türlü, olaylar MHP ile İYİ Parti’yi
birbirine yakınlaştırsa başka türlü denklemler kurulabilir.
CHP, daha doğrusu Kemal Kılıçdaroğlu,
anahtarı elinde tutuyor.
Saldırıların ona yönelmesinin de böyle bir
anlamı var.
Uzatmayayım; şimdilerde birbiri ardına
yaşanan gelişmeler tesadüfi değil. Ortada bir değil, birden fazla rekabet
halinde plan var ve her şey o planlara uygun olarak meydana geliyor.
Birinin çıkışını diğeri kendi çıkışıyla
bozmaya çalışıyor.
Siyaset alanını yakın gözlem altında
tutanlar bir tezin varlığının farkındalar. O teze göre, ana gövdesi iki
partiden (AK Parti ile MHP’den) oluşan ‘Cumhur İttifakı’nın oyları yeni
sistemin zorladığı ‘50+1’ oranının uzağında bugün. AK Parti oyları yüzde 30’un,
MHP’nin de yüzde 10 oranı altında seyrediyor. Yeniden iktidar olabilmek ve
kendi tercihini cumhurbaşkanı seçtirebilmek için rakip ittifakı dizayn etmeleri
gerekiyor. HDP’yi ‘Millet İttifakı’ dışında tutup oyunu yüzde 10’un
altına düşürmesi ve İYİ Parti’yi kendi yanına çekemiyorsa güçsüzleştirmesi
gerekiyor iktidarın…
İktidar açısından erken seçimin tarihini o
hedefin gerçekleşmesi belirleyecek.
Muhalefetin oyun planını buna göre
oluşturması lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.