Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun
Siz vicdanınıza danışın, adalet yerini
bulsun
"Asıl olan uygulamanın kendisidir.
Uygulamada adliyeye yolu düşen herkes için kolaylaştırıcı olmak insana verilen
değerin bir gereğidir. Bunun için hukuk sistemi adalete olan güveni beslerken
insanlar için hukuk güvencesi öngörülebilirlik ve hukuki, istikrar sunmalıdır"
"Bir dosyada verilen bir kararla
ilgili ister kazanan ister kaybeden kim olursa aynı kararı verirdi
denebiliyorsa işte orada adalet tecelli etmiştir. Çiftçisi esnafıyla toplumun
yargıdan beklediği budur. Bırakın adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun.
Bizim yargıçlardan yargı mensuplarından beklediğimiz, şu nasıl bakar, nasıl
değerlendirir. Arkadaş, yargı konjonktüre bakmaz, yargı hatıra, birilerinin
dediğine bakmaz, yargı vicdanına, hukuka bakar, Anayasa’ya bakar. Bizim
beklentimiz budur"
“Siz vicdanınıza danışın, adalet yerini
bulsun. Ne olursa olsun yargı mensuplarını yanında HSK vardır. Hiç kimsenin
talimatına, telkinine bakarak değil, dosyaya bakarak, vicdanınıza göre karar
verin. 83 milyon huzur içinde geleceğe daha güvenle baksın”
“Demokratikleşme ve erişilebilir adalet
sistemini insan onurunu yükseltilmesinin bir gereği olarak görüyoruz. Aynı
zamanda ekonomik kalkınmanın ve sosyal gelişimin olmazsa olmazı olarak
görüyoruz. Üreten, insanımıza istihdam oluşturan ekonominin vazgeçilmez unsuru
da hukuki öngörülebilirliktir. Ekonomik öngörülebilirlik ile hukuki
öngörülebilirlik iç içe geçmiş kavramlardır. İşte yargı reformu belgemiz
öngördüğümüz yeni düzenlemelerle ülkemizin önünü açacak, erişilebilir adalet
sistemiyle yatırım ortamının iyileşmesine hizmet edecektir. Bugün yaptığımız
çalışmaların temel amacı da hukuk devleti ilkesinin tamamiyle hayata geçmesi
için gerekli adımların masaya yatırılmasıdır.”
"Açılan davalarda mahkûmiyet oranı
yüzde 46,8. Mahkemelerde verilen kararların yüzde 53,2'si beraat, hükmün
açıklamasının geri bırakılması gibi kararlar. Yani açılan davaların yarıdan
fazlası da yine beraatle ya da başka şekilde sonuçlanmış."
"Pardon dediğinizde, kusura bakmayın
ama haksız yere içerde cezaevinde tutuklu kalan kişinin o günleri geri gelmiyor.
Ticari itibarı, maddi kayıpları geri gelmiyor."
Hukukun güvenilirliği ekonominin
güvenilirliğini de destekliyor. Dolayısıyla uygulamada daha iyi uygulamaları
görmek istiyoruz. Bu konuda uygulayıcılarla her türlü hem eğitim hem mevzuat
ihtiyaçlarını masaya yatırıyoruz. İnsan hakları eylem planı önümüzde duran bir
belge. Bu konuyu da ekonominin tüm tarafları mülkiyet hakkı, maddi-manevi
hakların korunmasıyla ilgili, aleyhe olan hükümlerin eskiye götürülmemesi gibi
bir takım düzenlemeler, yakın zamanda iş dünyasının bu konudaki beklentilerini
de taraflara, Maliye Hazine Bakanımızla birlikte dinleyeceğiz. Her şeyin başı,
yapılan tüm işlemlerin vatandaşın hakkını korumaya yönelik olması gerekir. Ne
eksikler var, ilave neler yapılacak önümüzdeki dönem için çalışmalarımıza hız
verdik. Hazır olan yargı paketlerimiz var. Bütçe sonrası bu paketler için adım
atılması hepimizin ortak dileği. Yapılacak adımlara önümüzdeki dönemde daha
yoğun bir şekilde sürdüreceğiz.
Hâkim ve savcılardan beklentimiz kim ne
der ne düşünür diye değil dosya hukuk ne der bu konuda bir uygulamanın
yapılması. Milyonlarca dosya içerisinde belli dosyalar gündemi meşgul ediyor,
bu konuda değerlendirmeye tabi tutuluyor. Asıl olan güncel meselelerden uzak
bir şekilde hukukun adaletin tesisi. Verilen tüm kararlar hem Anayasa Mahkemesi
hem AİHM ne demiş bu süreci takip eden bir yeni uygulamalarımız var. Bunlarla
ilgili de ilave ne olur arayışı içerisindeyiz. Bizim için ister yabancı ister
yerli, yatırımcı, ister işçi ister çiftçi ne olursa olsun hukuk güvenliğini
vatandaş lehine koruyacak; tutuklamaları keyfiliğinden uzak, tutuklaması
istisna olarak değerlendiren, hukuk güvenliğini daha da güçlendiren
uygulamaların hep beraber arayışlarını sürdüreceğiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.