Meral Akşener'in hızla yükselen siyasi kariyeri, seçmenin İYİ Parti'ye teveccühünün artmasına neden oluyor. Siyasetin yükselen yıldızı haline gelen Akşener'in 104 amiralin bildirisi için "zevzeklik" demesine bazı aydınlar ve bazı askerler tepki gösterdiler.
Önce şunu
vurgulamam lazım; Meral Akşener gerek kahraman emniyet mensuplarını gerek
kahraman askerlerimizi seven ve dünden bugüne destekleyen cesur yürektir.
28 Şubat tarihli
ünlü Millî Güvenlik Kurulu belgesine dayalı olarak 28 Mart 1997 tarihinde
İçişleri Bakanı olan Akşener'in tüm valilere, kaymakamlara ve emniyet
müdürlerine gönderdiği "İrtica ile Mücadele Genelgesi" eğer
eksiksiz uygulansaydı bilin ki;
- 15 Temmuz
darbe girişimi asla yaşanmazdı…
26 Şubat 2017
tarihli yazımı bu linkten yararlanarak okumanızı öneriyorum.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/aksenere-artik-fetocu-denemez-41820yy.htm
***
Halk TV'de Gökmen
Karadağ'ın canlı yayınında Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan Avaz Türk adlı web
sitesi yöneticisi Zihni Çakır'a, şu soruyu sordu:
- "Siz
bu haberi aldıktan sonra AKP'den kimseye ulaşmaya çalıştınız mı?"
Zihni Çakır dedi
ki;
-
"Cumhurbaşkanlığı'na yakın birilerine bu konuyu aktardım. Bana bu metni
gönderen kaynağım, benden önce de şu anda kabinede olan bir bakana
gönderildiğini söyledi.
- Ben zaten
o bakana gönderildiğini düşündüğüm için, bu ifade bana kullanıldığı için bekledim.
- Acaba
sosyal medya üzerinden bu konuda bir açıklama yapar mı yapmaz mı?
- Hiçbir
hamle gelmeyince ben haberi, teyitleri de aldıktan sonra aktif hale
getirdim."
***
104 amiralin
bildirisinin nasıl siyasi bir kumpasa nasıl, "Darbe girişimi"
kumpasına dönüştüğünün net görüntüsü işte budur.
- İşin
içine; saray girmiş,
- İşin
içine; Cumhurbaşkanlığına yakın birileri girmiş,
- Ve en
önemlisi de işin içine bir bakan girmiş…
İçişleri Bakanı
Süleyman Soylu, yandaş bir televizyon kanalında dedi ki;
-
"CHP'ye üye olan 4, aileleriyle üye olan da yaklaşık 18 kişi var. Kimi
kardeşi, kimi ablası, kimi oğlu, kimi kızı, aileleriyle beraber. O gece biz
sabaha kadar uyumadık, çalıştık ve tüm irtibatlarını ortaya çıkardık. Son 30
günde kimlerle irtibat kurdukları, hangi siyasi parti yoğunluklu irtibat
kurdukları çok açık ve net."
Çeşitli
kaynakların iddiasına göre Süleyman Soylu da işin içinde.
Ayrıca Halk TV
yönetiminden araştırdım, Çakır'ın açıklamalarına iktidar kanalından olumsuz tek
bir tepki gelmemiş.
***
Dikkatinizi çekmek
istediğim bir kumpas daha var.
Bildiri yayınlanır
yayınlanmaz AKP'liler ve yandaş medya aracılığı ile şu iddia ortaya atıldı-
"104 amiralin
bildirisi, İYİ Parti kurucusu ve Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Erozan'ın
danışmanı emekli amiral Ergun Mengi tarafından kaleme alınarak yayınlandı.
- Mengi,
İYİ Parti'den istifa eden Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın 21. Yüzyıl Türkiye
Enstitüsü'nün de Bilimsel Danışmanıdır."
Ergun Mengi'nin
Ocak 2021'de resmî sıfatı olmayan bu fahri danışmanlıktan ayrıldığı ve kurucu
olmadığı da kısa sürede İYİ Parti tarafından açıklandı.
***
Akşener'in bu
bildiri konusunda "Zevzeklik" demesine tekrar dönelim.
İYİ Parti
kulislerinden aldığım bilgiye göre Akşener bu bildirinin AKP tarafından "Darbe
Çağrısı" olarak değerlendireceğini fark ederek dedi ki;
-
"Kişisel fikrimi söylüyorum; bu bir zevzekliktir. İktidar partisine,
üzerinde tepinme fırsatı doğmuştur."
Evet, siyaseten
yaptığı bu çıkış AKP'lilerin İYİ Parti'ye ve Meral Akşener'e saldırmalarının
önüne yıkılmaz bir duvar çekmesini sağlamıştır.
Evet, durum bu
kadar açık ve nettir.
104 amiral hiç hak
etmedikleri bir siyasi linçe, haksız bir hukuki suçlamayla gözaltına alındılar.
Bu bildiriye, "darbe
çağrısı" kararı verecek bir hukukçu çıkarsa bilin ki
"siyasi" karardır.
Yargıtay, Danıştay
ve bazı iktidar yandaşlarının bildiri için "darbe çağrısı" çığlıkları
iktidara, "siyasi yandaşlıktır" ve ömür boyu taşıyacakları "utanç
vesikasıdır."
Soylu'nun
açıklaması ile bütün bağlantıları ortaya çıktı ise gözaltı süresi neden
uzatıldı?
- 104
amiral suçsuzdur. Derhal serbest bırakılmalıdır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.