Şevket Pamuk ve Daron Acemoğlu gibi uzmanların 2014’te başladıkları “bunun sonu kriz” uyarılarına iktidar aldırmadı.
İktisat ilminin kurallarını ve Merkez
Bankası’nın bağımsızlığını savunan Erdem Başçı ‘ihanet’le suçlandı!
Murat Çetinkaya da direndi ama “laf dinlemiyor” diye görevden alındı…
Sonrasını, bankacılık uzmanı iktisatçı
Kerim Rota’dan dineyelim. Düşük faizden kaçan paraya ucuz döviz satarak iki
yılda 128 milyar doların eritildiğini anlatan Rota şöyle diyor:
“Koskoca devlet mekanizmasında bir
kişi bile çıkıp bu deliliği durduramadı. TCMB başkanı, yardımcıları, Para
Piyasası Kurulu üyeleri, danışmanlar,
Finansal İstikrar Komitesi
üyeleri gibi koskoca unvanlar taşıyan kişiler ya cehaletlerinden sustular, ya
da birilerinin hışmından korkup mezarlıkta ıslık çaldılar. Satılan rezervlerin
çok büyük kısmı… yurtiçi yerleşiklere ve yurtdışı portföy yatırımcılarına
gitti.” (15 Nisan)
İşte bu, CB Hükümet Sistemi’dir.
CB SİSTEMİ
Bugünkü sistem Cumhurbaşkanı’nın tek
yetkili, bakanların bile teknisyen statüsünde olduğu “Tek Kişilik Hükümet
Sistemi”dir. (Mehmet Uçum, 16 Haziran, sf. 79-82)
Kerim Rota, Gelecek Partisi Genel Başkan
Yardımcısıdır ama sözleri siyasi değil, olguların fotoğrafı…
Evet, göz göre göre krize doğru gidişi
kimse durduramadı. CB sisteminde Merkez Bankası’nın bağımsızlığı da KHK’larla
kaldırıldı. Yer yüzünde “laf dinlemedi” gerekçesiyle başkanı azledilebilen tek
Merkez Bankası, Türkiye’dedir.
Dünyada Merkez Bankaları “laf
dinlemesinden” diye bağımsızdır.
Sadece bu değil… Tablonun kalan kısmı
hukukun hak ve hürriyetlerle ilgili bölümüdür.
Öyle bir hukuk düzeni ki, “128 milyar
dolar nerede?” afişlerini savcılar “cumhurbaşkanına hakaret” diyerek
indiriyor!
Buna ancak ‘pes’ denilebilir.
Hiçbir şekilde hakaret olmadığı gibi “tek
kişilik hükümet”te nasıl ki tek yetkili Cumhurbaşkanıysa, tek siyasi
sorumluluk sahibi de Cumhurbaşkanı’dır.
‘KAMU ESENLİĞİ’
Cumhurbaşkanına “hakaret” iddiası
gülünçtür. Beştepe silüetleri bulunmayan afişler asılmaya başlayınca kısa bir
şaşkınlığın ardından bazı valiler yeni bir gerekçe icat ettiler, “korona
tedbirleri kapsamında” afişleri yasaklamaya başladılar. İl İdaresi
Kanunu’nun “kamu esenliğinin sağlanması”ndan bahseden maddelerine
dayanarak…
İktidarın “lebâlep” kongresinde
virüs yok, kamu esenliği berkemal…
Ama afişte virüs var, kamu esenliği için
tehlikeli!
Vali ve kaymakamların yasak kararlarına
karşı idare mahkemelerine gidilebilir ama hakimler HSK eliyle başka bir yere
sürülme riskini göze almadan karar verebilir mi? Bakalım göreceğiz.
Son olarak da CHP’nin elektrik ve doğal
gaz zamlarını anlatın broşürü savcı emriyle toplatıldı!!!
Rahmetli Levent Kırca’yı nasıl özlüyorum,
bilemezsiniz!
Bu tablo tam onun konuları. Fakat rahmetli
hayatta olsaydı program yapabileceği bir TV kanalı bulabilir miydi?
Krizlerle, acılarla, gelirimizin 12 bin
dolardan 8 bin dolara düşmesiyle öğreniyoruz; “hukuk ekmektir.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.