Bazı fotoğraflar vardır; ancak bir kitapta anlatabileceğiniz büyüklükteki bir konuyu tek karede anlatır. Bir dönemi, bir süreci, bir gidişatı tek bakışta önünüze getirir...
Örneğin Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu’nun Metastaz
kitabındaki fotoğraf öyle bir fotoğraftı: Menzilci polisin Polis
Akademisi’ndeki zikir görüntüsü bir dönemi, bir süreci anlatıyordu; cemaatlerin
devleti nasıl ele geçirdiğini gösteriyordu; tarikatların Emniyet’teki gücünü
resmediyordu...
Gülencilerin yerine başka Nurcular
İşte ilk olarak Veryansın TV’nin yayımladığı o “Cüppeli
Amiral” fotoğrafı da bir dönemi, bir süreci anlatıyor...
Emniyet’te Menzilci, TSK’de Nurcu: Her iki fotoğraf da tarikat ve
cemaatlerin “güvenlik bürokrasisini” nasıl paylaşmaya çalıştığını
resmediyor; üniformaları nasıl ele geçirmeye çalıştıklarını anlatıyor.
Fotoğraflar, FETÖ’yle mücadele edilen süreçte FETÖ’nün
yerini başka tarikatların, başka cemaatlerin doldurmaya çalıştığını gösteriyor.
Fethullah Gülenciler gibi bir başka Nurcu grup olan
Kurdoğlu grubunun da TSK içinde güç kazandığına işaret ediyor.
TSK’nin tepesi Tillo şeyhlerini ziyaret ederse!
TSK’den FETÖ’yü temizlerken, Atatürk’ü de temizlemeye
çalışırsanız, bir tarikatı temizlemiş ama bir başka tarikata yol açmış
olursunuz. Çünkü Atatürk ve laiklik; orduyu tarikatlara parsellemenin
panzehiridir!
İşte aynı dönemde “irticaya karışmama” şartının harp
okullarına alımlarda bir ölçü olmaktan çıkarılması, askerin kurs yönergesinden
Atatürk’ün çıkarılması vb. örnekler, o fotoğrafa nasıl geldiğimizi anlatıyor.
Elbette öncesi de var: Milli Savunma Bakanı Hulusi
Akar, Genelkurmay başkanı iken, yanına kuvvet komutanlarını da alarak
üniformalarıyla bayram namazını Siirt’in Tillo ilçesinde AKP milletvekili ve
AKP Siirt İl Başkanı ile birlikte kılmıştı.
Bu elbette sadece ve sadece bir ibadet değildi;
ibadetin sergilenmesiydi. Neden Tillo peki? Tillo, tarikatı, mollaları ve
medreseleriyle dikkat çeken bir yer. Zaten Akar ve kuvvet komutanları da bayram
namazı sonrası Tillo şeyhleriyle birlikte pozlar verdikten sonra “İbrahim
Hakkı ve İsmail Fakirullah hazretlerinin türbelerini” ziyaret etti!
Akar’ın faaliyetleri
Hulusi Akar’ın Türk ordusunun tarikatlara daha da
açılmasını sağlayan diğer bazı faaliyetleri şunlardı:
Akar, Cübbeli Ahmet’le poz verdi, dinci Akit
gazetesinin vefat eden yazarlarına taziyeler yayımladı, yine dinci Akit
yazarını hastanede ziyaret etti. Ve tüm bunlar bir “halkla ilişkiler” faaliyeti
olarak önemle kamuoyunun önüne getirildi.
Hulusi Akar’ın MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la birlikte
Nuri Pakdil’i ziyaret etmesi, özenle kamuoyuna servis edildi. Kimdir Nuri
Pakdil? Atatürk’e firavun diyen, 1923’ü “değerlerden kopma” tarihi ilan
eden, “Ne Mutlu Müslümanım diyene” sloganıyla biten konuşması Erdoğan
tarafından ayakta alkışlanan bir siyasal İslamcı yazardır. Nuri Pakdil, aynı
zamanda Akar’ın lise yıllarında Abdullah Gül’le birlikte ziyaret ettiği Necip
Fazıl’ın da izcilerindendir.
Türk ordusunu tarikatlardan kurtarmanın yolu
Evet, “Tekkedeki Amiral” ya da “Cüppeli
Amiral” fotoğrafına yol açan nedenlerden biri, yukarıda yalnızca birkaçını
anımsattığımız Akar’ın faaliyetleridir. Ancak Akar’ın faaliyetleri de elbette
bir başka nedenin sonucudur. İşte asıl mesele de odur:
AKP, elbette FETÖ’nün boşluğunu başka tarikat ve
cemaatlerle doldurmaya çalışacaktır. Çünkü AKP, bir tarikatlar koalisyonudur,
bir cemaatler ittifakıdır. O nedenle Türk ordusunu tarikat ve cemaatlerden
kurtarabilmek için, önce Türkiye’yi AKP iktidarından kurtarmak gerekmektedir.
İşte 104 amiralin bildirisi, Montrö’nün tartışmaya
açılmasına ve “TSK ve Deniz Kuvvetlerinin Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan
uzaklaşma görüntüsüne” tepkidir.
Bildiriye anında soruşturma açıldı: Çünkü emekli
amirallerin görüş bildirme özgürlüğü yok ama Ayasofya imamının her konuda
konuşma özgürlüğü var!
Bir “Gemi İnşaatı ve Gemi Makineleri Mühendisi” olarak,
anında soruşturma açılan “Amiraller Bildirisi”nin altına ben de imzamı
atıyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.