Kendinizce Allah yolunda
öldürülüyorsunuz ama Hz. Peygamber sizin cenaze namazınızı kılmıyor!..
Hayber'de şehit düştüğü
söylenen birisi için kamu malından hırka çaldığı gerekçesiyle Hz. Peygamber
tarafından cenazesinin kılınmadığına dair kuvvetli bir rivayettir bu…
'Kul hakkı'…
Ne dehşetli bir şey…
Kamu malına dokunduğunuzda
içine 'yetim hakkı' da girmiş oluyor…
O 'yetim hakkı' ki,
Kur'an'ın tanımıyla, yediğinizde dini yok saymış oluyorsunuz…
Şehitlerin günahlarının
affedileceğini garanti eden ama 'kul hakkı' söz konusu olunca şehitlerden bile
sorulacağını açıkça bildiren bir din çünkü İslâm…
***
Yıllar önce bir belediyede
çalışan arkadaşıma sormuştum: "Her şey gözünüzün önünde
gerçekleşiyor...
Bir Müslüman kamu hakkını
yerken, yolsuzluk ve talanın içinde yer alırken, bunu içine nasıl
sindirebiliyor? Çocuklarına bu haramı nasıl yedirebiliyor? "Cevabını
olduğu gibi aktarıyorum: "Normalde bir kişi Müslüman'sa hem ilâhî korkudan,
hem de vicdan azabı dolayısıyla sıkıntıdan, vereceği hesabı düşünmekten
geceleri uyuyamaması lâzım...
İşin kötü tarafı, bunlar
hortumladıklarının haram olduğuna değil, hakları olduğuna inanıyorlar...
'Batıl'a karşı 'hak'kı
temsil ettikleri için paranın kendilerinde yani 'hak'ta toplanmasını meşrû
görüyorlar!..
O yüzden problem yok!..
"Anlaşılan 'gâzâ
aşkı'ylaydı her şey!..
'Ehl-i salibe vurur
gibi' vuracaktınız kamu malına, yetimin gözüne gözüne!..
Bir gün isimlerini
bilmediğiniz, hiç görmediğiniz milyonlarca insanla helâlleşmek zorunda
kalacağınızı ve helâlleşecek kişi bulamayacağınızı umursamadan vuracaktınız!..
Allah'ın 'dini yok saymak'la
eşitlediği yetim hakkı yemeyi 'dâr-ül harp'le, 'küfür sermayesiyle
rekabet'le, 'onlar yaparken iyiydi'yle utanmazca 'içsel'leştirecektiniz!..
Gözünüz öyle bir dönecekti ki,
herkesin herkesi kandırabileceğini, ama kalplerdeki gizliyi en iyi bilen
Allah'ı asla kandıramayacağınızı, Gayya kuyusunun da bunun için var olduğunu
unutacaktınız!..
'Altın ve gümüşün fayda
vermeyeceği gün'ü hiç düşünmeyecektiniz!..
Meselâ Hayber'de artık
kamulaşmış olan bazı değersiz eşyaları alan ve daha sonra düşman tarafından
öldürülünce şehit sayılmayan ve Hz. Peygamber tarafından namazı kılınmayan
kişiden bir ibret çıkarma ihtiyacı hissetmeyecektiniz!..
***
Sonra ilâve etmeye
çalışmıştım:
"Ne mutlu size!.. Mühür
sizin elinizde... Artık imzayı atan da sizsiniz, projeyi onaylayan da, işi
veren de!..
Sonra paydaşlarınızla omuz
omuza parayı tahsil eden de sizsiniz, denetleyen de!..
Bütün erkler tekelinizde
toplandı...
Öyle güçlüsünüz ki, hesap
soracak Molla Kasım da bırakmadınız etrafta...
Devir sizin devriniz ve zaten
bir kaç yıl daha geçti mi, 'zaman aşımı' dipten bu yana temizlemeye başlayacak
trol ağı gibi!..
Statü bozulmazsa her şey
yanınıza kâr kalacak... Ama unutmayın ki, bu dünyada 'zaman aşımı' olsa
da 'sonsuzluk yurdu'nda böyle bir kavram yok!..
Herkes bu tarlada ektiğini
biçecek...
"Yaptım, hele bir sor
niye yaptım" şeklindeki tokatçı klasiği hiç bir şey ifade etmeyecek!..
Nasıl da değişiyor şehirlerin
siluetleri? İmar toplantılarının yapıldığı o kirli ittifak salonları...
'Namus' kavramı randevu
evleriyle bile mukayese kabul etmez necis mekânlar...
O partili, bu partili
zübükler...
Bir imzayla değerleri yüze,
bine, on bine katlanan araziler...
Arsalarını 'organizasyon'a
yok pahasına kaptıran içi buruk köylüler...
Sonra şirk abidesi gibi
yükselen günah kuleleri...
Altlarında AVM tapınakları...
Ve en dibin kuytu köşesinde
arınmaya yarayan küçük mescitler!.. "
***
O 'yetim hakkı'nın dehşeti
niye korkutmazdı bunları?
Acaba 'yetim hakkı'
yemeyi 'yetimhaneden terlik çalmak'tan ibaret mi sanıyorlardı?
Yönettikleri şehirleri talan
edenler, kamu malına pervasızca hücum edenler, devir 'harp devri' olduğu
için 'kamusal süne zararlısı ve kemirgen' kesilip 'sınırlı sorumlu'
oldukları kendi parsellerinin içini boşaltanlar ne büyük zararların sahibi
oldular değil mi?
Dinin 'haram' kıldığını
yine o 'dine hizmet'le izaha kalkışıp, doğrusu kimi aldatmaya
yeltendiklerini fark etmeyenler, aslında 'cehennem azığı' biriktirdiler…
Allah uzak etsin…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.