Hazır 15 Temmuz'un yıldönümü…
Bilindiği üzere o gün 'resmî tatil'
ilân edilmişti…
Biliyoruz, ülkemizi yönetenler bu konuda
çok ama çok hassas…
Törenler gerçekleşecek, günün anlam ve
önemine binaen duygusal konuşmalar yapılacak, FETÖ'yle mücadelenin önemi
üzerine nutuklar atılacak, Kur'an-ı Kerimler okunacak, şehitler anılacak…
15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümü
kutlamalarına, şahsen ben de bir 'hatırlatma'yla, daha önce gündeme
getirdiğim teklifle katılmak istedim…
***
Bizimki de kendi çapımızda bir katkıydı
işte!..
Buyrun:
Bugün devleti yöneten kadroyu ve iktidar
partisinin irili ufaklı bütün yöneticilerini stadyum gibi dev büyükçe bir alana
toplayalım...
Nizamî bir şekilde, yüzleri aynı yöne
dönük vaziyette, hepsi ayakta, verilecek komutu beklesinler...
Komutların hepsi, önce 'cemaat' ve 'hizmet
hareketi' dedikleri, sonra da 'haşhaşî', 'paralel yapı' ve 'FETÖ'ye
çevirdikleri yapıyla ilgili olacak...
Sonra ilk komut gelsin:
"Bir kere bile olsa
Pensilvanya'ya giden, giderken yanında 'kalbi ve cebi
ısındırılması gereken' iş adamı götüren kim varsa yere otursun!.."
Epeyi Bakan, eski Bakan, Milletvekili,
eski Milletvekili, Belediye Başkanı ve eski Belediye Başkanı otomatik olarak
oturur değil mi?
Ayaktakilere yeni bir komut gelsin:
"Bir kere bile olsa Abant
toplantılarına katılan, fikirleriyle Abant'ta veya ilgili yapının yayın
organlarında katkıda bulunan kim varsa onlar da otursun!.."
Ayaktakilerden hatırı sayılı miktarda
azalma olacaktır!..
Ardından üçüncü komut gelsin:
"Banka açılışlarına
katılanlar, talimatlı veya talimatsız para yatıranlar, buradan 'uygun kredi'
kullananlar, ayakta kalmayın siz de oturun lütfen!.."
Ayaktakiler azaldıkça yeni komutlar
gelsin:
"Şehirleri parsel parsel
verenler, kamudan alacaklı müteahhitlere zorla himmet verdirenler!.."
"Devleti yönetenlerle o yapı
arasındaki ilişkiyi eleştirenlere hakaret edenler, kumpas kuranlar,
yargılayanlar, yargılamaya çanak tutanlar!.."
"Türkçe Olimpiyatları'na
katılıp övgüler düzenler, ağlaya ağlaya birbirine sarılanlar!.."
"En küçük bir rahatsızlıkta
şifa dileme yarışına girenler, teşekküre mazhar olanlar, sırtı sıvazlananlar,
kendilerine kitap yazdırılanlar!..”
Bunlar da oturtulduktan sonra hâlâ ayakta
kalanlara yeni komutlar gelsin:
"Soruların çalındığı
kurumların başında olanlar, soruları çaldıranlar, "Sorular
çalınıyor" diyenleri şerefsizlikle suçlayanlar!.."Çözüm
sürecinin halkla ilişkiler faaliyetlerinde birlikte hareket edenler, akademik
dayanışma içine girenler, sizi de çok beklettik, siz de oturun!.."
TSK'ya kumpas kurulurken, Kozmik Oda'ya
girilirken, "Devlet bağırsaklarını temizliyor"
diyenler, yol verenler, lobicilik yapanlar!..
O koca alanda, bütün bunlar sayıldıkça
yere oturanlardan sonra ayakta kaç kişi kalır acaba, kaç kişi? Halen Türkiye'yi
yönetenler arasında, 'Ne istedilerse verenler'i tek tek oturttukça final
sahnesinde kaç kişi alnı açık bir şekilde "Ben varım" diye
ayakta kalabilir?
***
Teklif kendimin diye söylemiyorum, bence
böylesine bir etkinlik, 15 Temmuz'la ilgili bugüne kadar yapılmış, en
açıklayıcı, en adil, en renkli, en kaliteli ve da at izinin it izine karıştığı
ortamda 'en ayıklayıcı' kutlama olur!..
Ayakta kalanlar kutlamalara devam
eder!.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.