Bahçeli ne düşünüyor?
MHP erozyona uğrayan tabanını toparlama
derdinde. İki görüş var. Kabul etmeseler de MHP karnıyarık gibi ortadan
bölünmüş halde.
Kimi toparlanmanın sert söylem, iğneleyici
dil, gerekirse dozunda tehdit amaçlı şiddetle, tabanı aktif hale getirerek
sağlanacağı görüşünde.
Kimi de yıllardır kullanılan dilin,
yumuşak söylemin, yapıcı uyarıların terk edilmemesi gerektiğini söylüyor.
Sert söylem yanlılarının başını MHP Genel
Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ile Devlet Bahçeli'nin basın danışmanı Yıldıray
Çiçek çekiyor.
İkinci görüşü savunanlar ise şimdilik
susmuş, hatta sinmiş halde.
Basın danışmanı "Üç yumruk için
ortalığı ayağa kaldırıyorlar" diyerek illegalite cephesine güç verdi,
destek verdi.
Genel Başkan Yardımcısı'nın da
söylemi farklı değildi:
"Toplumda huzur ve sükûn
olmadığından, hukuksuzluktan şikâyet edenlere bir bakın. Hepsi huzurun düşmanı,
kaosun ve fesadın tellalı…
Şedit üsluptan ve şiddet
eylemlerinden şikâyet edenlere bakın; alayı eline, beline, diline sahip
olamayıp her fırsatta ölçüsüz ve ayarsız kelam eden hadsizler…"
Bu sözleri kimin için söyledi?
Kendilerini eleştiren, "Allah'ıma
hamd olsun, eli sopalı adamlarım yok, hiç de özenmedim. Elimde kalemim var
sadece; kitaplarımı, belgesellerimi, yazılarımı yazdığım kalem."
diyen gazeteci için. (O gazeteci Karar gazetesi yazarı Taha Akyol.)
Bu dil ne dili?
Bu dili kullanan siyasetçi dozunda
şiddetin yanlısı mıdır, yoksa yumuşak barışçı yol izlenmesi taraftarı mıdır?
Yorum yapmayayım.
Kararı siz verin.
Aynı kişi, bir siyasetçi, iki gazetecinin
dövülmesinden sonra şöyle demişti: "Bu hareketin delisi çok."
Sorum şu: O hareketin
delisi çoksa, ya karşı hareketin de delisi çoksa ne yapacağız?
12 Eylül öncesine mi döneceğiz?
Demokrasi yaşayacaksa, bizler
yaşayacaksak, nefes alacaksak, bu ülke huzur ülkesi olacaksa…
Herkes kendi delisini zapt etmek zorunda.
En başta MHP.
MHP Genel Başkan Yardımcısı "Bizim
hareketin delisi çoktur" diyerek olan biteni sıradanlaştıramaz.
Peki, bu üslubu, bu tavrı, bu politikayı
beğenmeyen MHP içindeki öteki kanat ne yapıyor diyeceksiniz?
Dedim ya; susmuş sinmiş haldeler.
Bahçeli'den net tavır bekliyorlar.
O zaman bir soru daha:
Bahçeli ne düşünüyor?
Bana göre kafası karışık. Gazetecileri,
yazarları hedef göstermesinden, son zamanlarda bunu sık sık yapmasından genel
merkezdeki şahin grubun etkisinde kaldığı belli.
Son soru da şu:
İllegaliteye göz yumacak mı yummayacak mı?
Bütün mesele bu.
Eskiden olduğu gibi (benim değil Yalçın'ın
ifadesiyle) o hareketin delilerini dizginleyecek mi, yoksa artık serbest mi
bırakacak?
Yol mu verecek...
MHP'de karar günleri!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.