İktidar siyasetçilerinin konuşmaları
mutlaka, ama mutlaka çocukların yatma saatinden sonra yayımlanmalı ve onlar
konuşurken ekrana 18+ uyarısı konmalı. Bunu daha önce de yazmıştım. Ama şimdilerde,
bu konuşmaların edep yıkan etkilerini, çevremdeki gençlerde birinci elden
gözlemliyorum. Biri bana itiraz eder
veya yaptığımı, yazdığımı tenkit ederse, ilk tepkim, kulak kesilmek, doğru mu
söylüyor, nerede hata yaptım diye düşünmektir. Bazen bu yönde aşırıya
gidiyorum: Çok iyi bildiğim bir konuyu, onu pek de bilmeyenden dinleyip aynı
tereddüdü gösteriyorum. Bu da ikna gücümü törpülüyor ama olsun. Kendi doğrumda
inat yerine, birkaç dakika için yanlışa meyletmem iyidir. Doğru biraz düşününce
geri gelir. Üstelik bu düşünmeyi sizi tenkit edenle birlikte yaparsanız,
tenkitçiniz de sizin doğrunuza daha kolay ikna olur. Veya siz onun doğrusuna.
Maksat doğruyu bulmak değil mi? Yoksa değil mi?
…
GÖĞSÜNÜ YUMRUKLAYAN GORİL
Fakat gençlerimiz! Şimdi otuzlarına,
kırklarına yaklaşan gençlerimiz?
Onlar on sekiz senedir her dedikleri Allah
kelamı kadar doğru siyasileri her gün ama her gün televizyonda seyrettiler.
Rakiplerini aşağılayan, hakarete boğan kelimelerini, nefretlerini, o korkunç
yüz ifadelerini… Ve doğru davranış budur herhalde diye büyüdüler.
Şimdi en dost gruplarda en küçük tenkidin
hakaret diye algılandığını görüyorum. Tenkitler de tenkit değil, tahrip kalıbı
gibi. Ve bu üslupta müsademeyi efkârdan barikayı hakikat değil, bölen, dağıtan
bir merkezkaç patlaması doğuyor. Çöküntü
doğuyor.
“Beni tenkit eden bana hakaret ediyor her
hâlde”den başlayıp, “beni tenkit eden benim kanımın canımın peşinde bir
teröristtir kadar giden ve “hesap verecekler”le biten bir saldırganlık, bir
paranoya, bir vahşet bu. Onların insan suretinin arkasında, göğsünü gümbür
gümbür yumruklayıp avazı çıktığı kadar bağıran King-Kong gorilini görüyorum.
Erkek şempanzeler de hücum eder, meydan okurken ayıp bir yerlerini sallarlarmış
rakiplerine.
BEYAZ DERKEN DE EDEPSİZİM, SİYAH
DERKEN DE
Bu ağır hakareti yapanların birkaç yıl
önce tam ters fikirleri yine aynı tavır ve hakaret dolu üslupla savundukları da
bir başka facia. Bir yazar arkadaşım, şu değerlendirmeyi yapmıştı: Bunların
muarızlarını itham ettikleri her nokta, kendilerinin daha önce işledikleri
günahlardan ibaret. Suçlarken, kendi günahlarından başkası gelmiyor akıllarına.
FETÖ’yü yıllarca besleyip büyütenler şimdi muhaliflerine FETÖ’cü demeye
bayılıyor. Habur’un tasarımcıları, “Valilere talimat verdik, yine de sizi
rahatsız eden olursa bize haber verin” diyen hendek kahramanları, muhaliflerine
“PKK işbirlikçisi” diye saldırıyor.
Geleneğimizde bir söz vardır, “Kimin
nesini tenkit etmişseniz, aynı günahı işlemeden ölmezsiniz” diye. Bunu tersine
çevirmişler. Ben ne yapmışsam sen de aynı şeyi yapmaktasın her halde.
Dolayısıyla sen hainsin! Terörist sevicisin! Darbecisin!
Kitle tahrik silahı
Verilen mesaj şu: Gerçeğin veya fikrin
önemi yok. Önemli olan hakaret, hücum ve düşmanlık. Ne kadar bağırırsam, ne
kadar edepsizsem o kadar haklıyım. O kadar güçlüyüm.
Siz böyle davrandıkça, sizden daha
saldırgan, daha sert, daha uzlaşmaz, daha edepsiz nesillerin yetişmesine sebep
olursunuz. Rüzgâr esen meltem biçmez. Ancak olan makul akıllara olur. Ülkeye
olur.
Sizin ithamlarınıza, sizin kitle tahrik
silahlarınıza kapılanlar, inananlar, toplumun huzuru ve barışı için
tehlikelidir; orası muhakkak. Fakat daha da tehlikelisi sizin kendi
dediklerinize inanmanızdır.
Muhalefet sizin anlattığınız gibiyse,
terörist veya terörist müttefiki ise size muhalefeti yasaklamak, yok etmek
düşmez mi? Bakın bunu yapan ülkeler var. Mesela Çin. Orada Çin Komünist
Partisi’ne muhalefet kesin hainliktir. Bir buçuk milyar insan yanılmıyor her
halde, değil mi? Çin, Demokratik Kore
Cumhuriyeti (Kuzey Kore), Demokratik Kongo Cumhuriyeti… Demokrasiye ne olur?
Bir şey olmaz. Bunlar demokratik değil mi? İsimlerinden “demokratik” var.
Yalnız içlerindeki yıkıcı unsurları, teröristleri yasaklamış, yok etmişler, ne
var ki bunda? Değil mi? Değil mi dediniz? Yoksa siz de mi teröristsiniz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.