MAK Danışmanlık sormuş, "Aşağıdaki kurumlara duyduğunuz güvenin derecesi nedir?" diye…
Sorulan kurumlar, 'medya, eğitim
sistemi, polis teşkilatı, Türk Silahlı Kuvvetleri, siyaset kurumu, yargı
sistemi ve cumhurbaşkanlığı'…
Seçenekler
'Güvenmiyorum, az güveniyorum, güveniyorum, çok güveniyorum, kararsız/cevap
vermeyen' şeklinde
sıralanıyor…
***
Sonuçlara geçmeden
önce 2010 referandumu öncesine gidelim… Propagandanın lokomotifini 'yargı
reformu' oluşturuyordu… Sözde 'mezhepçi yapılanma' vardı, bu
kırılacaktı, vesayet rejimi bitirilecekti, yargı tam bağımsızlığa
kavuşacaktı!..
Haaa unutmadan,
bir de asla bir daha darbe olmayacaktı, kimse darbe yapmaya kalkışamayacaktı!..
İktidarın o
vakitler 'cemaat' olarak tanımladığı, daha sonra 'haşhaşi' ve 'paralel
yapı' olarak adlandıracağı eski paydaş, o kadar gözü karartmıştı ki
'ölülere bile oy kullandırma' çağrısı yapıyordu…
Nihayetinde
referandum yüzde 58 'evet' oyuyla geçtiğinde, iktidar destekçisi
gazetelerden birinin "Halk yönetime el koydu" manşeti o
döneme damga vuran panayır havasını özetliyordu…
O günkü havaya
göre, bu referandumdan en çok yargı müessesesi yararlanacak, itibar kazanacak,
halkın adalete güven duygusu yükselişe geçecekti…
***
O referandumdan
bugüne, yani adaleti şaha kaldırma hamlemizden bu yana 10 yıl geçti…
Şimdi MAK'ın
anketine dönelim…
Yukarıda sıraladığımız kurumlardan 'en az güvenilen'i maalesef 'yargı'
olmuş… Hadi polisi anladık, askeri anladık, cumhurbaşkanlığını anladık,
düşünebiliyor musunuz 'güvensizlik'te 'yargı' 'medya'yı bile
sollamış!.. İnsanların adalete güveni öylesine sarsılmış ki, telafisi çok zor
olan bir noktaya doğru sürüklenmiş!..
'Yargıya
güveniyorum'
ve 'yargıya çok güveniyorum' diyenlerin toplamı sadece yüzde 18… Bu tam
anlamıyla fecaat… Ekonomideki yıkım düzeltilebilir, afetler aşılabilir, savaş
yenilgileri bile telafi edilebilir de yargıya güven sarsıldığında, yeniden güven
nasıl ve ne kadar zamanda inşa edilebilir?
'Polise güven'in yüzde 60,
'askere güven'in yüzde 70, 'siyaset kurumuna güven'in
yüzde 59, 'cumhurbaşkanlığı kurumuna güven'in yüzde 51, 'eğitim
sistemine güven'in yüzde 47, 'medyaya güven'in yüzde 29
çıktığı bir araştırmada, 'yargıya güven'in sadece yüzde 18
çıkması sosyal bir afeti anlatır…
***
Ne büyük çelişki: Yargı
bağımsızlığını geliştirmek ve adâleti hakim kılmak için halk eliyle gerçekleşen
'devrim', şimdi o halk tarafından güvenilmez bulunuyor!..
Bu anket 10 yıl
önce yapılsaydı sonuç bu kadar vahim çıkar mıydı acaba? Yargıya -nispeten de
olsa- güveni kim katletti? O gün kendi elleriyle bu düzeni onaylayıp şimdi
pişmanlık duyan halk mı? Yoksa halktan aldığı yetkiyle yargıyı bu hâle getiren
muktedirler mi?
***
Biz o mesajımızı
yeri gelmişken tekrarlayalım: Adâletiniz yoksa hiçbir şeysiniz...
Makamlarınızla, arabalarınızla, arazilerinizle, fabrikalarınızla,
paralarınızla ve alkışçılarınızla birlikte evrende ne kadar çok yer kaplarsanız
kaplayın hiçbir şeysiniz, hiçbir şey...
Büyüyen taşınır ve
taşınmazlarınız, sahip olduğunuz varlıklar, adâletinizi değil de kaybetme
korkularınızı besliyorsa, kazandıklarınız kaybettiklerinizin yanında birer hiç
olarak kalıyor aslında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.