Bu politika Millet İttifakı'nı dağıtır mı? HDP'li seçmen oyunu değiştirir mi?
İktidar, 2019 yerel seçimlerini
kaybetmenin şokunu henüz atlatamadı.
Her seçimi kazanacağından emin
şekilde girdiği 2019 yerel seçimlerinden ağır yenilgiyle çıkan Cumhur İttifakı,
o günden bu yana toparlanmak için bir çıkış arıyor.
Kaybettiği oyları yeniden
kazanabilmek için bir taraftan muhalefeti devlet gücüyle baskılıyor, bir
taraftan gündeme sürekli yeri projeler sürüyor. Ancak ne muhalefete karşı
yürüttüğü baskı politikası istediği sonucu veriyor ne de ortaya attığı projeler
halkta bir heyecan yaratıyor.
Millet İttifakı'nın kazandığı kentlerde
belediyelere karşı yürüttüğü yasak politikası sonuç vermedi. 11 büyük kent
dahil muhalefetin belediye başkanları halkçı hizmetleri ve salgınla
mücadeledeki dayanışmacı politikalarıyla seçimde aldıkları oyun üzerinde bir
desteğe sahipler. Muhalefet belediyelerde başarılı.
İktidarın gündeme sürdüğü mega projeler
ise birkaç gün gündemi değiştirse de halkın bugünkü sorunlarına çözüm
üretmekten çok uzak olduğu için tutmuyor.
Halkın bugünkü sorunlarının başında
işsizlik ve geçim derdi geliyor. Salgının da etkisiyle işsizlik çığ gibi
büyüdü. Hayat çok pahalı hale geldi. İşi olanlar işini kaybettiği gibi iş
gücüne katılan gençler de iş bulamıyor. Temel gıda fiyatlarında enflasyon yüzde
35-36 düzeyinde. Elektrik, doğalgaz, benzin, mazot fiyatlarına zam üstüne zam
yapılıyor. Bu yük yetmezmiş gibi KDV, ÖTV gibi dolaylı vergiler de yüksek
oranlarda artırılıyor.
Hazine kaynakları iktidarın yarattığı
zenginlere akıtılıyor. Hazine garantili ancak istihdam ve sanayi üretimi yaratmayan
alanlara akıtılan milyarlar, dolar garantili asgari ödeme taahhütleri, yanlış
faiz ve döviz politikası nedeniyle Merkez Bankası döviz rezervi eksi 42 milyar
dolara kadar indi. İktidarın elinde halkın işsizlik ve geçim derdini çözecek
kaynak yok. Olsa da harcayacağı yer işsizler ve düşük gelirli kesimler değil,
5-6 müteahhit firma olacak. Tıpkı halkın vergi yükünü azaltmak yerine
artırırken, 5-6 müteahhitin kiralarını yarıya indirmesi, vergi borçlarını
sıfırlaması gibi.
İktidar bu sorunları çözemeyince
dini ve milli duygular üzerinden seçmen desteği aramaya başladı.
Ortaya attığı projelere bakalım.
Kanal İstanbul, Ayasofya'nın
yeniden camiye dönüştürülmesi, Malazgirt Zaferi'ni Kurtuluş Savaşı'nın önüne
geçirme çabası, Alparslan'ı, Fatih'i Atatürk'ün önüne koyma hamleleri, devletin
bedava maske dağıtma girişimi, insan hakları eylem planı ve ona dayalı hukuk ve
ekonomi reformu vaadi, seçim ve siyasi partiler yasalarını değiştirip seçim
sistemi ve barajlarla oynayarak sandıktan zaferle çıkma çalışmaları, uzaya
çıkış ve Ay'a iniş projesi, 12 Eylül'le bir daha hesaplaşmak üzere sıfırdan
yeni anayasa projesi, HDP'lilerin milletvekilliklerinin düşürülmesi ve/veya
HDP'nin kapatılması...
Bu projelerin hiçbiri Cumhur İttifakı'nı
yüzde 50 artı 1 oy alacak bir desteğe ulaştırmadı. Bütün hamlelerine rağmen
Cumhur İttifakı istediği desteği toparlayabilmiş, 2019 yerel seçimlerinden
kaybettiği oyları geri alabilmiş değil.
Bu gerçeği gören iktidar son günlerde
yeniden muhalefeti parçalayacak girişimlere ağırlık vermeye başladı.
Muhalefetin birlikte hareket ettiğinde
seçimi kazandığını gören iktidar, İyi Parti'yi Millet İttifakı'ndan koparmayı
denemeye devam ediyor. Bunu davet yoluyla başaramadı, Meral Akşener'e baskı ve
tehdit de işe yaramadı. Bu kez HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlarını
kaldırıp HDP'yi kapatarak siyaset dışına atmayı ve böylece İyi Parti ve
CHP'deki milliyetçi oylar ile Saadet, DEVA, Gelecek Partileri'nin desteğini
Cumhur İttifakı'na katmak istiyor.
Eğer CHP ve İyi Parti, HDP'li
milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde oy kullanmazsa,
iktidar "CHP, İyi Parti eşittir PKK-HDP" propagandasına sarılacak.
CHP ve İyi Parti dokunulmazlıkların kaldırılmasına "evet" oyu
verirlerse iktidar bu kez Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP'li
seçmenin vereceği destekten yoksun kalacağını hesaplıyor.
CHP her dosyayı ayrı ayrı inceleyeceğini
açıkladı. İyi Parti ise HDP'li milletvekilleriyle ilgili fezlekelere
"evet" oyu vereceklerini duyurdu.
HDP'li milletvekillerinin cezaevine
gönderilmesi ve/veya HDP'nin kapatılması iktidara yeniden seçim kazandırır mı?
Bu politika Millet İttifakı'nı dağıtır mı? HDP'li seçmen oyunu değiştirir mi?
İktidar açısından bu soruların
yanıtlarının "evet" olacağının bir garantisi yok.
HDP kapatıldı diye HDP'li seçmenin Cumhur
İttifakı'na oy vermesi mümkün değil. HDP kapatıldı diye İyi Parti seçmeninin
veya CHP'deki ulusalcı seçmenin Cumhur İttifakı'na kayması olasılığı da çok
düşük.
Aksine böyle bir hamle geçmişteki parti
kapatma kararlarında görüldüğü gibi HDP'nin yerini alacak partinin oylarını
artırarak sandığa gitmeyen tepki oylarını da muhalefet partilerine götürebilir.
İktidarın evdeki hesabı çarşıda
tutmayabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.