Her şey o kadar tuhaflaştı ki, absürt örnekler birbirini kovalıyor… Maliye Bakanı, mahalle kahvehanesinde, Halkbank'ın marka değerini korumayı vazife bilmiş ama bankayla ilişkisi bankamatiğin önünden geçmekle sınırlı partizan amigo gibi konuşabiliyor… Dolar'daki artışı dert edenlere "Dolar'la mı maaş alıyorsun ki?" diye seslenerek yüreklere su serpebiliyor…
***
Milliyetçi-muhafazakâr değerler dünyasının
paydaşı aynı Maliye Bakanı, stüdyoda birden 'devrimci' kesiliyor
ve yumruğunu havaya kaldırarak az daha "Çocuklar inanın, inanın
çocuklar / Güzel günler göreceğiz / Motorları maviliklere süreceğiz
çocuklar" diyecek oluyor…
***
Daha düne kadar "Darbenin sivil
ayağı… 15 Temmuz'u biliyordu… Zaten ben Başbakan olacağım deyip duruyordu"
diye suçlanan parti ve lideri, 'yerli ve millî' ilân edilebiliyor,
'evine dön' çağrısına muhatap olabiliyor…
***
Önceleri FETÖ'cü diye suçlanan parti ve
tabanı bir anda sözcü tarafından 'sosyolojik türdeş' sınıfına
sokulabiliyor…
***
Doğu Türkistan'la ilgili HDP'liler önerge
veriyor, reddeden milliyetçi partinin Grup Başkan Vekili "Ne yani Çin'e
savaş mı açalım?" diyebiliyor…
Bu anlamlı tavra ilk tebrik Doğu
Perinçek'ten geliyor… Kendisine MHP tabanının tepkisi hatırlatılınca, "O
taban yanlış" tespiti yapabiliyor…
***
Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan'ın
rakibi olan 'Bay Muharrem'in sosyal demokratlar içindeki sözde mücadelesine en
büyük destek iktidardan ve medyasından geliyor… A Haber, Muharrem İnce'ye
sonuna kadar açılırken, Ahmet Davutoğlu'nun payına aynı saatlerde Halk Tv
düşüyor…
***
Daha dün "Ayasofya açılsın"
diyenlere "Siz önce Sultanahmet'i doldurun" cevabı veren
Erdoğan, Danıştay manivelasıyla Ayasofya'yı açabiliyor…
***
Tekrarlanan İstanbul seçimlerinden önce
Apo'yu dinlemeyeceği anlaşılan HDP tabanı, bu itaatsizlikleri dolayısıyla
milliyetçi lider tarafından fırçalanabiliyor!..
***
40 yıl Gülen'in dizinin dibinden
ayrılmayanlar, FETÖ'yle mücadelenin önemini anlatabiliyor, daha önce bu tezgâha
düşmeyenleri, sırf muhalif oldukları için FETÖ'cülükle suçlayabiliyor…
***
Çözüm sürecinde, kalemleriyle
sarı-kırmızı-yeşil paçavra sallayanlar, devleti kan dökmekle suçlayanlar, tek
devletçi kesilip, dünkü çözüm süreci karşıtlarını 'teröristlerle işbirliği
yapmak'la itham edebiliyor…
***
Memleketin namlı komünistleri 'Rojava,
Kobani mobani' deyip, Suriye'nin kuzeyinde Amerikan dostu kesilebiliyor… 'Devrim'
adına gökten Yanki bombası dileyebiliyor…
***
Kimi sözde Kemalistler, iktidara olan
düşmanlıkları dolayısıyla, HDP'yle işbirliğini bile savunacak kadar gözlerini
karartabiliyor…
***
Kul hakkının asla affedilmeyeceğini en çok
bilmesi gereken kimi dindarlar, tâbi oldukları siyasileri savunma adına "Hep
başkaları mı yiyecek, biraz da bizimkiler yesin… Başkaları yerken iyiydi değil
mi?" şeklinde dünyanın en adi savunma mekanizmasını işletebiliyor…
***
Memleketin sorunu, partiler, ideolojiler,
fikirler filan değil, başka bir şey, bambaşka bir şey… Tablo bu işte…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.