Türkiye’de üniversiteden mezun olduktan
sonra 6 ay içerisinde iş bulanların oranının yüzde 29’dan ibaret!
İş bulamayanların oranı ise yüzde 42’dir!
İşe başlayan üniversite mezunlarının yüzde 31’i asgari ücret alıyor. Kariyer ve
Yetenek Yönetimi Derneği’nin bulguları böyle.
Bu tablo ekonominin nasıl istihdam
yaratamaz hale geldiğinin resmidir.
Krizdeki ekonomiye virüs büsbütün zarar
verdi.
ODTÜ Enformatik Enstitüsü bünyesindeki
URAP (University Ranking by Academic Performance) Araştırma Laboratuvarı’nın
bulguları en iyi üniversitelerimizden mezun olanların bile iş bulamadığını
gösteriyor. İTÜ ve ODTÜ mezunları sanayi sektöründe kapışılırdı, onlar daha
şanslı ama iş bulmakta zorlanıyorlar artık.
VİRÜSTEN ÖNCE
Virüsün söz konusu olmadığı 2019 yılında
“işsizliğin rekor kırdığını” TUİK açıklamıştı: İşsiz sayısı 2019 yılında 932
bin kişi artarak toplam 4 milyon 469 bine çıkmıştı. (20 Mart 2020).
Ünlü iktisatçı Daron Acemaoğlu, 2 Temmuz
2018’deki açıklamasında “sert iniş riski var” diyordu. Acemoğlu, “son
10 yılda Türkiye’nin ekonomik büyümesinin krediler ve gayrimenkul sektörü
tarafından körüklendiğini” söylüyor, “gayrimenkul ve inşaat sektörleri
üzerinden, tüketimle körüklenen ve dış ticarete konu olmayan büyümenin”
sürdürülemeyeceğini anlatıyordu.
Ağustos 2018’de “sert iniş” ortaya
çıkmıştı maalesef.
Yatırımlar uzun vadeli sanayi yerine, kısa
dönemde oy getiren rant ve tüketime gitmişti.
Birkaç defa yazdım, sanayici Rahmi Koç, “yatırımlar
taşa toprağa gitti, rekabet gücü kazanamadık” diye feryad ediyordu. (18
Şubat 2016)
Demek ki, son on yılda yatırımlar tüketim
ve ranttan ziyade sanayi ve teknolojiye yönlendirilseydi daha çok ihracat
yapardık, böylesine döviz sıkıntımız olmaz, sanayi sektörü çok daha fazla
istihdam yaratırdı, gençler bu kadar işsiz kalmazdı.
İktidar, eleştirenleri
azarlayacağına dikkate alsaymış, değil mi?
İKTİDARIN İKİ DÖNEMİ
Prof. Yeşim Arat ve Prof. Şevket Pamuk’un
“Turkey Between Democracy and Autotarianism” adlı kitabı Cambridge Universitesi
yayınlarından çıktı. Ak Partinin ilk dönemlerindeki reform ve iktisadi gelişme
ile son dönemlerindeki otoriterleşme ve ekonomideki sorunları anlatıyor.
İlk dönemler AB reformları, yabancı
sermaye girişleri, sanayi üretiminde ve ihracatta artışlar… Yazarlar buna AK
Parti’nin “dışa dönük” dönemi diyorlar.
Sonra yavaş yavaş “içe dönük”
politikalar ağır basıyor. İnşaat ve tüketim, Kamu İhale Yasası’nda 150 kadar
değişiklik yapılması, partiye yakın iş adamlarının desteklenmesi, …
Dahası, bu dönemde benzer ülkeler gibi
Türkiye’de de istihdam ve milli gelirde sanayiin payının tedricen azalması…
İmalat sanayiinde katma değer payının yüzde 22 civarında seyretmesi, artmaması…
En önemlisi yeni sanayi merkezlerinin
sayıca sınırlı kalması, yani sanayiin Anadolu’ya yayılmamasıdır: 2010 yılında
1.000 büyük şirketten başta gelen 360’ı İstanbul, Bursa, Kocaeli, Ankara ve
İzmir civarındaydı… 1.000 büyük şirketten, yeni sanayi merkezlerindeki şirket
sayısı 120’de kalmıştı; yüzde 12 yani.
En büyük 100 şirkete baktığımızda öteden
beri sanayi bölgeleri olan bu şehirlerdeki şirketlerin payı yüzde 64, yeni
sanayi merkezlerindeki şirketleri payı ise yüzde 7’de kalmıştı. (Bkz. s. 146
vd)
İKTİDARIN KALKINMA PLANI
Bu gerçekleri Ak Parti’nin kendisinin
Temmuz 2019’de Meclis’ten geçirdiği “11. Beş Yıllık Kalkınma” planında
da okuyoruz:
“Kaynakların sanayi sektöründen
ziyade dış ticarete konu olmayan sektörlere yönelmesiyle üretkenlik arz eden
alanların yatırım kompozisyonu içindeki payı görece azalmıştır.” (Paragraf 130)
Ekonominin tüketimle, borçlanmaya dayalı
tüketimle nasıl şişirildiği de aynı belgede görüyoruz:
“Ortalama yüzde 4,9 oranında
gerçekleşen büyümeye tüketimin katkısı 3 puan olurken, sabit sermaye
yatırımları 1,3 puan, net mal ve hizmet ihracatı ise 1 puan katkı vermiştir.” (Paragraf 131)
Döviz sıkıntısının, yüksek enflasyon ve
faizin, işsizliğin asli sebebi kabaca son on yılda sanayiin ihmal edilmesidir.
Virüsün etkisi sorunları çok daha ağırlaştırmak oldu.
Ama bugün ekonomide en ateşli projemiz
ne?! Sanayi mi?
Maalesef Kanal İstanbul, yine “taş
toprak!”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.