Artık şunu biliyoruz; bugüne kadar
Müslüman dünyada hukukun üstünlüğüne dayalı insan hakları temelinde gerçek
anlamda bir demokratik sistem inşa edilemedi, ya da edilmek istenmedi.
Çünkü Müslümanlara göre demokrasi Batı
kültürünün bir icadıydı ve üstelik Kur’an’da her şey vardı. Dolayısıyla başka
bir sisteme ihtiyaç yoktu.
Ancak 21. Yüzyıla geldiğimizde ortaya
çıkan manzara son derece açık ve net; demokrasiye itibar etmeyen, kendisi de
adalet temelinde bir sistem kuramayan Müslüman dünyada özgürlük yok,
hakka-hukuka riayet yok, liyakat önemsenmiyor ve koyu bir despotizm hakim.
Eğer bu imrenilmesi gereken bir tablo ise,
söylenecek bir şey yok demektir, sefalete devam... Ama bu hastalıklı yapılarla
artık devam edilemeyeceğinin de herkes farkında.
Şimdi yeni tip Covid-19 musibeti yüzünden
bütün dünya ekonomik ve sosyal anlamda derin bir sarsılma yaşıyor. Kimse bu
salgın sona erdiğinde bizi nasıl bir dünyanın beklediği konusunda net bir
bilgiye de sahip değil. Ama şu kesin; eski yapıların mevcut haliyle devam
etmesi mümkün olmayacak. Çünkü salgınla birlikte ortaya çıktı ki, yönetişim ve
eşgüdüm esnekliği ile birlikte dayanışma ruhunu kaybeden neo-liberal yapılar
güven kaybına uğradı. En gelişmiş ülkelerde bile mali ve sosyal politikalar
sınıfta kaldı. İflaslar ve işsizlik korkusu tüm ülkelerin korkulu rüyası haline
geldi.
Türkiye’nin önde gelen sosyologlarından
Prof. Dr. Sencer Ayata geçtiğimiz hafta
T-24’ten Metin Kaan Kurtuluş’a verdiği röportajda bu konuda şöyle bir tespitte
bulunuyor: “Neo-liberalizm yorgun, yıprandı, zayıfladı. Ama yerine ne konacak?
Ne kadar kamu ne kadar piyasa? Kültürel kimlik politikaları? Ne kadar farklılık
ne kadar ortak özellikler? Ne kadar mavi yakalı işçi sınıfı ne kadar yeni
toplumsal güçler? Sorun sömürü, otoriter baskı ve ayrımcılığa birlikte karşı
çıkarak yoksulları, otoriter baskı altında ezilenleri ve kimlikleri
ötekileştirilenleri birleştiren bir siyaset oluşturmak. Bir büyük senteze
ihtiyaç var…”
Şimdi bütün dünyanın önünde büyük
zorluklar, ama aynı zamanda yeni bir siyaset oluşturmak için de fırsatlar var.
Evet liberal demokrasi yorgun, otoriter liderlerin vaat ettiği pembe dünya ise
iflas etmiş durumda.
Salgın sonrasında oluşması muhtemel yeni
dünya tasavvurunda, mevcut sistemin hastalıklarından kurtularak yepyeni bir
sentez oluşturabilenlerin daha kazançlı olacağını şimdiden söylemek mümkün.
İşte tam bu noktada, demokrasiyi reddeden,
ya da şüpheyle bakan Müslüman dünyanın bugüne kadar hayalini kurduğu o ütopik
“İslam devleti”ni inşa etmenin fırsatı önüne gelmiş olabilir. Hiçbir sınır,
sistem, din ve ideoloji tanımadan bütün dünyada insanları önüne katıp,
sistemleri hallaç pamuğu gibi atan Covid-19 virüsüyle birlikte liberal
demokrasinin itibar kaybettiği, otoriter rejimlerin cilasının çoktan dökülmeye
başladığı bir dünyada alın size yeni bir imkan...
Madem hukukun üstünlüğünü, kuvvetler
ayrılığını esas alan, insan hakları ve özgürlükler temelinde bir demokratik
sistem insanların sorunlarına çare üretemiyor, madem İslam’da daha mükemmeli
var; o zaman bu ideal devlet modelini insanlığa sunun ve yeni bir dünyanın
kapısını aralayın herkese.
Hep söylenen, bugünlerde çokça duyduğumuz
klişeyi tekrar etmek gerekirse, “artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak...”
Belki her şeye sıfırdan başlamayacağız, ama eski hastalıklı yapılarla yola
devam edilemeyeceği de kesin. İşte tam da bu yüzden, eğer özgürlükçü sisteme
yan bakan Müslümanların gerçek anlamda yaşanabilir dünya tasavvuru ve de
adaleti esas alan bir sistem inşa etme becerileri varsa buyursunlar, meydan
onların... Hep birlikte alkışlayalım...
Ancak bugüne kadar ortaya çıkan örneklere
bakarak söylemek gerekirse; böyle bir ütopyanın gerçekleşmesi asla mümkün
olmayacak. Kabul edelim ki Müslüman dünyanın, özellikle 20. Yüzyılda daha çok
ideolojik saiklerle görünür hale gelen “İslam devleti” hayali, “İslam gelecek
dertler bitecek” retoriğinden öteye geçememiştir. Unutmayalım, bilimi
öncelemeyen, hukukun üstünlüğünü esas almayan hiçbir sistemin yaşanabilir bir
dünya oluşturması mümkün değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.