Mısır ve Körfez ülkeleriyle uzun süredir devam eden yüksek tansiyon yerini yumuşama sinyallerine bıraktı. Kritik değişimde belirleyici unsuru, Ankara’nın sıkı ilişki içinde bulunduğu Katar’ın bölgede işbirliği yaklaşımına çark etmesi oluşturdu.
Yeni dönemin en dikkat çeken ayağı ise
Mısır oldu. Kahire’nin Doğu Akdeniz’deki jestiyle ivme kazanan süreçte pozitif
mesajlar verildi. Sahada bir süredir var olan durumu Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu
ilan etti.
ABU DABİ VE RİYAD ADIM ATARSA
KARŞILIK VERİRİZ
Bakan Çavuşoğlu “Türkiye ile Mısır
arasında istihbarat ve dışişleri bakanlıkları düzeyinde temaslar ön koşulsuz
başladı” dedi. Milli Savunma Bakanı Akar ise “Gelişmeler hem iki
ülkenin hem bölgenin yararına. Kültürel ve tarihsel bağlarımıza yakışan budur”
mesajı verdi.
Çavuşoğlu ‘pozitif gündemi’
Körfez’e de yaydı: BAE’yle hiçbir derdimiz bulunmuyor. Riyad’da ilişkilerin
düzelmemesi için hiçbir neden yok. Onlar adım atarsa biz de atarız.
PEKİ 8 YILI NİYE KAYBETTİK
2013’teki darbe sonrası Ankara Mısır’la
köprüleri atıp Sisi karşıtlığı üzerine kurduğu ilişkileri iç politika melzemesi
haline getirdi. Kahire ile diplomasinin işlememesi nedeniyle hamlelerin
yapıldığı Doğu Akdeniz’de Türkiye çıkarları kayıba uğradı.
Gelinen aşamada uzun süreden beri
yürütülen süreci açıklayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu “Kahire’yle
diplomatik temaslarımız başladı” dedi. Mısır açılımıyla ilgili Savunma
Bakanı Akar ise “Son gelişmeler hem bölgenin hem de iki ülkenin
yararınadır” vurgusu yaptı.
Türkiye’nin Mısır ve Körfez ülkeleriyle
uzun süredir devam eden gerilimli ilişkisinde yumuşama sinyalleri gelmeye
başladı. Yaşanan süreçle ilgili detaylı açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı
Mevlüt Çavuşoğlu 2013’teki darbe sonrası seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed
Mursi’nin devrilmesiyle askıya alınan Mısır ile diplomatik ilişkilerin tekrar
başladığını duyurdu.
Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el
Sisi’nin Muhammed Mursi’yi 2013’te darbeyle devirmesine Türkiye sert tepki
gösterdiği için son 8 yıldır Ankara-Kahire hattında diplomatik ilişkiler
maslahatgüzar seviyesinde ilerliyordu. İkili ilişkilerin yumuşayabileceğine
ilişkin ilk sinyaller ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye ile
Mısır istihbarat servisleri arasında görüşmeler olduğunu geçen yıl duyurmasıyla
gelmişti. Sonrasında taraflar dışişleri bakanları düzeyinde görüşmeler
gerçekleştirdi.
BAKAN DÜZEYİNDE TAMASIMIZ VAR
Bakan Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Herhangi bir ön koşul Mısırlılardan gelmedi. Bizden de herhangi bir ön koşul
şu anda gitmedi. Ama yıllarca bağlar kopuk olunca bir günde hiçbir şey olmamış
gibi hareket etmek de o kadar kolay olmuyor. Yavaş yavaş görüşerek, bir yol
haritası belirleyerek ve o konularda adım atarak oluşuyor. Yıllardır ister
istemez bu kadar kopukluk olunca bir güven eksikliği de oluyor.”
“Bu normal, iki tarafta da
olabilir. O nedenle belli bir strateji, yol haritası çerçevesinde görüşmeler
oluyor, devam ediyor. Mısır ile hem istihbarat düzeyinde hem de dışişleri
bakanlıkları düzeyinde temaslarımız var. Diplomatik düzeyde temaslarımız
başladı.”
Çavuşoğlu’nun Mısır açıklaması sonrası
Doğu Akdeniz’de Türkiye’ye kayıplara neden olan politikanın neden 8 yıl boyunca
ısrarla sürdürüldüğü sorusu gündeme getirildi.
RİYAD VE ABU DABİ ADIM ATARSA...
Çavuşoğlu Suudi Arabistan ve BAE, Katar’la
yeni bir sürece girdiler. Bunun Türkiye’yle de olması, negatif havanın
dağıtılması anlamında önümüzdeki günlerde somut gelişmeler olabilir mi,
temaslar oluyor mu?” şeklindeki soruya “Son zamanlarda Abu Dabi’den daha
olumlu mesajlar görüyoruz. Türkiye’ye yönelik olumsuz kampanyaların azaldığını
görüyoruz. Bizim zaten onlarla hiçbir derdimiz yok ama onların bize yönelik
olumsuz tutumları vardı ama daha ılımlı görüyoruz şu anda” cevabı
verdi.
Türkiye’nin Suudi Arabistan’la da ‘ikili
hiçbir probleminin olmadığını’ belirten Çavuşoğlu, Cemal Kaşıkçı
cinayetiyle ilgili olarak da “Adalet arayışıydı, biz hiçbir zaman Suudi
Arabistan yönetimini de suçlamadık” dedi: “Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı
Faysal bin Farhan’la arada yazışıyoruz. Suudi Arabistan’la da ilişkilerimizin
düzelmemesi için hiçbir sebep yok bize göre. Onlar olumlu adım atarsa biz de
olumlu adım atarız.”
DOHA ASTANA ALTERNATİF DEĞİL
Doha’da düzenlenen Suriye konulu
Katar-Türkiye-Rusya toplantısının bir sonrakinin Türkiye’ye yapılacağını
belirten Çavuşoğlu “Bu çalışma, Cenevre sürecine ya da İran’ın da içinde
olduğu Astana sürecine ya da başka süreçlere, başka formattaki toplantılara
alternatif değil, tamamlayıcı. Üç ülke olarak birlikte yapabileceğimiz şeyler
var sahada, onun için bir araya geldik” dedi.
GİRİT MODELİ’Nİ ABD İLE KONUŞMADIK
Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
ABD’nin yeni başkanı Joe Biden arasında beklenen telefon görüşmesi için de “Onlar
adına şu tarihte, bu tarihte olacak diye bir şey söylemem doğru olmaz ama uygun
bir zamanda bu görüşmenin gerçekleşeceğini görüyoruz” dedi.
“S-400 krizinin aşılmasına ilişkin
‘Girit
modeli’ önerisini ABD tarafının nasıl karşıladığına ilişkin bir yansıma var
mı?” sorusuna
Çavuşoğlu “Biz herhangi bir modeli Amerikalılarla hiç konuşmadık. Model
üzerinde hiç konuşmadık. Sadece S-400, YPG/PKK meselesi, tüm meseleler. Öbür
konular... Oturup hepsini konuşalım bir çözüm konusunda neler yapabileceğimizi
değerlendirelim dedik. Telefonda bu tür meseleleri konuşmak doğru olmaz”
yanıtını verdi.
AB KIBRIS’TA YİNE GÖZLEMCİ OLACAK
Çavuşoğlu, AB’nin Kıbrıs görüşmelerine
katılmak istemesine ilişkin soruya şu yanıtı verdi: “Müzakerelerde AB bir
taraf değil, olmamalı da. Neden? Çünkü Rum kesimi AB üyesi. Haksız bir şekilde
anlaşmalara ve uluslararası hukuka aykırı bir şekilde üye oldu. AB de bugüne
kadar tamamen Rum tarafını tuttu ve Türk tarafının haklarını, Türk tarafını yok
saydı. Yani sembolik görüşmeler oldu ama, yok saydı.”
AB’nin müzakerelerin bir parçası olmasının
söz konusu olmadığını belirten Çavuşoğlu, görüşmelerin zaten Birleşmiş
Milletler (BM) çatısı altında yürütüldüğünü, AB’nin daha önceki toplantılara
gözlemci olarak katıldığını hatırlattı.
AB İLE YOL HARİTASI BELİRLİYORUZ
Çavuşoğlu “Fransa ve Almanya ile
liderler düzeyindeki sıcak temasların bazı eylem planları gibi somut sonuçları
olacak mı?” şeklindeki soruya, liderler düzeyindeki görüşmelerin,
pozitif ortamın devam etmesinde çok faydalı olduğu şeklinde cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AB liderleriyle
doğrudan görüşmesinin bazı konularda somut adım atılması için faydalı olduğunu
söyledi. AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile Türkiye-AB ilişkileri konusunda
bir yol haritası üzerine çalışma kararı alındığını hatırlatan Çavuşoğlu “Biz
onlara yol haritası taslağımızı gönderdik. Şimdi cevap bekliyoruz”
dedi.
Mısır açılımıyla ilgili konuşan Milli
Savunma Bakanı Hulusi Akar ise “Mısır’ın Türkiye’nin deniz yetki
alanlarına saygılı davranması değerlidir. Son gelişmeler hem bölgenin hem de
iki ülkenin yararınadır. Kültürel ve tarihsel bağlarımıza yakışan da budur”
dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.