Dua kalbin Allah ile konuşmasıdır (Ahir Zaman İlmihali, s. 190)
Dua dilin değil kalbin işidir (Ahir Zaman
İlmihali, s. 190)
Dua bir istek değil bir oluştur (Ahir
Zaman İlmihali, s. 190)
Duanın işlevi Tanrı’yı göreve davet etmek
değil, dua eden bireyin ve toplumun tabiatını değiştirmektir (Kierkegaard’dan
uyarlama)
Dua eylem içindir, eylemden ayrılmaz.
Amel/eylem olmadan hiçbir dua kabul olmaz (Ahir Zaman İlmihali, s. 190)
“[Mabetler] benim dua evim olacaktır diye yazılmıştır ama siz burayı haydut
inine çevirdiniz” diyen Hz. İsa’nın eleştirisi bugün İslam dünyası için
fazlasıyla geçerlidir (Ahir Zaman İlmihali, s. 187)
Dünyayı değiştirecek olan dua değil
eylemdir (Aliya İzzetbegoviç) Şiddeti dua ederek durduramazsınız (Malcolm X)
DUALARIMIZ MANİFESTO OLSUN! Allah’ım
“Zalimlerden başkasına düşmanlık etmek yoktur” (2, el-Bakara, 193) ayetinde
bizlere çizdiğin yoldan asla ayrılmamayı nasip eyle.
«Kardeşin zalim de, mazlum da olsa ona
yardım et.» dediğinde “Ya Rasûlallah! Kardeşim mazlumsa ona yardım edeyim de,
peki zalimse ona nasıl olur da edilir?” diyene «Kardeşini zulümden alıkoyar,
zulmüne engel olursun ki bu ona yardım etmek demektir.» diyen Peygamberimizin
izinden gitmeyi bizlere hayat düsturu eyle.
“Zalimlere isyan etmek, Tanrıya itaat
etmektir.” diyen Jefferson bilincini Müslümanlara da nasip eyle. “En büyük
facia, zor ve zorbalığın, takva ve kutsallık elbisesini giydiği zamandır.”
diyen "Zulmeden bir dindardan daha kötüsü, 'zalim bizden' diye susan
dindardır” diyen Ali Şeriati dürüstlüğünü İslam dünyasında egemen kıl ya Rabbi.
Allah’ım bize “Zulüm bizdense ben bizden değilim” diyen Rachel Corie’lerin
vicdan, ahlak ve namusunu nasip eyle.
“…vicdan kaskatı olunca dini neyin üzerine
inşa edeceksiniz?” diyen Kant’ın vicdan aşkını bizlere de ilham eyle Allah’ım.
“Düşünme itaat et” diyenlere değil,
“Düşün, sor, sorgula” diyen Ali Şeriati’ye kulak kesilmeyi lütfeyle. “Allah
Rasulü, kıl değil akıl bıraktı! Kitabı aklı ve akıl etmeyi bıraktık Kıla,
sakala, cübbeye kutsiyet atfeder olduk. İslam ümmeti, hikayeler içinde boğuldu
gitti. Hakikat, efsaneler içinde kayboldu gitti. " diyerek atalar dini
anlayışına karşı bizi şiddetle sarsan Muhammed İkbal’ler nasip eyle bize
Allah’ım.
“…Biz bu dünyadan nereye göçelim, yâ
Muhammed? Yeryüzünde riya, inkar, hıyanet altın devrini yaşıyor. Ebu Leheb
ölmedi yâ Muhammed, Ebu Cehil kıt’alar dolaşıyor” diyen Arif Nihat Asya irfanı
nasip eyle bizlere Allah’ım.
“Her namazın sonunda tekrarladığımız
“(Selam)Barış bizim ve Allah’ın erdemli kullarının üzerine olsun” diyerek daima
salih dürüst namuslu samimi erdemli olanların safında yer alma görev ve
sorumluluğumuzu bizlere unutturma Allah’ım.
“İyilik senin yanında kötülük
yapılmamasıdır” diyen Nurettin Topçu’nun yolunu yol edinmeyi nasip eyle
Allah’ım
“Ey Muaviye! Sarayı kendi paranla
yaptırdıysan israf, Halkın parasıyla yaptırdıysan haramdır, ihanettir ! diyen
Ebu Zerr el-Ğıfari’lerin ve “Tek hurmayla beslenen peygamber” ve “yamalı cübbe
giyen Ömer” hikayeleriyle halkı kandırıp, kendileri için saray ve villalar inşa
ettiler.” diyen Ali Şeriati gibi eleştiri ve muhalefet pirlerinin muhteşem
vicdanlarına kulak vermeyi hepimize lütfet Allah’ım.
“Benim için yeryüzünde iyi, doğru, güzel
ne varsa hepsinin diğer adı İslam’dır” diyen Aliya’nın derin ve kuşatıcı
vicdanını bizlere rehber eyle. Kitleleri kutuplaştırarak farklılıkları
şeytanlaştıranlara karşı “Tevhid aynı inancı paylaşanların bir arada yaşaması
değil, farklı inancı paylaşanların adaletle bir arada yaşamasıdır” diyen
Aliya’nın feraset ve basiretini hepimize nasip eyle.
“Senin inandığın din yalnızca seni
kurtaran bir dindir, ben ise insanlığı kurtaracak uğrunda feda olacağım bir
dinin peşindeyim. Bu dünyada bir işe yaramayan din, öteki dünyada hiçbir işe
yaramayacaktır” diyen Ali Şeriati’nin dine bakışını özümsemeyi bizlere bahşet.
Yeryüzünün sorunlarının çözümüne katkıda
bulunmayan donuk, işlevsiz bir tanrı tasavvurunu eleştiren Hasan Hanefi’nin
“Kritik bizzat Allah'ın kendisine değil, O'nun donuklaşmış imajlarına
yöneltilmiştir. Her devrin bir teolojisi vardır…. Şunu söyleyebiliriz: Allah,
insana daha fazla saygı göstermemiz için insan [demek]tir, zira zamanımızda
insanı hor görme, mutsuzluklarımızdan birisi olmuştur. Allah, halkın imanına
sahip olabilmemiz için halk [demek]tir, zira halkı hor görme, hala bizi mutsuz
kılan faktörlerden birisidir. Allah tarih içinde oynadığımız rolü ortaya
çıkarabilmemiz ve kalkınmanın hangi aşamasında olduğumuzu bilmemiz için, tarih
[demek]tir. Tarihi boyutun yokluğu, eski kültürümüzün karakteristik bir
özelliğidir. Hürriyetimizi elde edebilmemiz için Allah hürriyet [demek]tir.
Fikir hürriyeti bizim arzuladığımız bir şeydir. İşgal edilmiş topraklarımızı
kurtarmak için Allah toprak [demek]tir. Zira biz eski ve yeni tip sömürgecilik
ve emperyalizmden dolayı acı çekmekteyiz. Yiyebilmemiz için Allah ekmek
[demek]tir, zira kötü beslenme, açlık vs. gibi diğer durumlardan dolayı acı
çekiyoruz. Allah bizi harekete sevk eden insan, halk, tarih, hürriyet, toprak,
ekmek vs. gibi bizde en candan olan şey[demek]dir.
Allah, bir arzu olarak arzuladığımız şey,
hürriyet, demokrasi, ilerleme, kalkınma… [demek]tir. ”; “Kalkınmakta olan halk
için Allah, birlik ve kalkınmadır. Hürriyetini elde etmek için savaş halinde
olan halk için Allah, hürriyet ve gücün iradesidir.” dediği gibi, Allah’ın
iradesinin yeryüzünde tecellisini dinin temel amacı olarak görebilmeyi nasip
eyle.
“Sonradan ilahi adaleti göklere çıkardılar
ki, yeryüzünde ondan söz edilmesin” diyen Ali Şeriati’nin yeryüzü adaleti
tutkusunu içimizden eksik eyleme.
“Allah kafir de olsa adil devlete yardım
eder, Müslüman da olsa zalim devlete yardım etmez” diyen İbn Teymiyye gibi
adaleti dininin merkezine koyan ilim insanları nasip eyle bizlere ya Rabbi.
Ormanları talan ederek yok ederek kuraklığa yol açıp sonra da yağmur duasına
çıkanlardan değil, yağmur duasını ağaç dikerek ormanları koruyarak çoğaltarak
yapanlardan eyle bizi Allah’ım.
“Helalin adı kaldı gören yok, haram
kapışıldı doyan yok” diyen Yusuf Has Hacip erdemini bizlere de bahşeyle.
Yoksulları sürekli yardım edilmesi gereken zavallılar gibi gören sadaka
kültürünü aşamayanlardan değil, Victor Hugo gibi, yoksulluğu ortadan kaldırmaya
azmetmiş sosyal hak ve adalet ideali peşinde koşanlardan eyle bizi Allah’ım.
“Yoksulluğu bitirmek hayır işi değildir,
adalettir” diyen Nelson Mandela’nın muhteşem sosyal adalet bilincini hepimize
aşıla Allah’ım.
“Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza
gerek yok, ruhunuzu satmayın yeter” diyen Nelson Mandela’yı bizlere rehber eyle
Allah’ım “Önemli olan insanın neye inandığı değil, inandığı şeyin onu ne hale
getirdiğidir” diyen Lichtenberg’e “Önemli olan bir adamın imanı hakkında neler
söylediği değil, aksine bu imanın o adamı ne yaptığı, ne hale getirdiğidir”
diyen Roger Garaudy’ye daima kulak vermeyi nasip eyle.
“Geleceğimizi geçmişimizde aramayacağız.
Kin ve intikam peşinde koşmayacağız” diyerek rövanşizm kapılarını sıkı sıkıya
kapatan Aliya İzzetbegoviç’e sadık kalmayı nasip eyle.
“Diktatörlük günahı yasaklasa bile
ahlaksızdır. Demokrasi ona izin verse bile ahlaklıdır. Ahlakilik özgürlükten
ayrılmaz. Ancak hür fiil ahlakidir” diyen Aliya İzzetbegoviç yolundan gitmeyi
lütfeyle Allah’ım.
“Tanrıyı övüp ceplerini doldurdular” diyen
George Orwell ve “İktidar bozar yozlaştırır, mutlak iktidar mutlaka yozlaştırıp
bozar” diyen Lord Acton’daki ahlaki eleştiri çıtasını ve daha fazlasını bizlere
de nasip eyle
Allah’ım. “Amaçları riyaset (iktidarı ele
geçirmek) ve din tacirliğidir. Oysa kendileri dinden yoksundur. Çünkü bir şeyin
ticaretini yapan onu satar. Sattığı ise artık kendisinin değildir. Kim din
tacirliği yaparsa onun dini yoktur” diyen el-Kindi’yi ülkemizde ve İslam
dünyasında haklı çıkarmamak için gecemizi gündüzümüze katmayı hepimize nasip
eyle.
“Bir memlekette namuslular namussuzlar
kadar cesur olmadıkça o memlekete kurtuluş yoktur” diyen İsmet İnönü’ye kulak
vermeyi ve cesur namuslular olmayı bizlere nasip eyle.
“Bir politikacı politikayı bıraktığında
başladığından daha fakir bırakmalıdır” diyen (Atina’lı hatip ve politikacı) Sokrates’in
bu muhteşem erdemli yönetici tanımını bütün yöneticilerimizin ve
politikacılarımızın benlik ve kişiliklerinin ayrılmaz bir parçası eyle ya
Rabbi.
"İktidara gelirseniz, hal ve
hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size
ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun.
Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er veya
geç, önce milletin ve nihayet Allah'ın önünde hesap verecektir "diyen
Aliya İzzetbegoviç şuurunu ve zihniyetini rehber edinmeyi ve toplumlarımızda
egemen kılmayı bizlere nasip eyle Allah’ım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.