DÖRT HAK MEZHEP
"Dört hak mezhep kavramı
"ehl'i-sünnet tüccarlarının en çok kullandığı argümanlardan biridir".
Bu yaklaşım İslam'a aykırıdır. Hangi
açıdan;
1- İslam bireysel kurtuluşu esas alır.
İslam'a göre iman bireyseldir, sorumluluk bireyseldir ve cennete de hak eden
gider. Grup halinde toplu olarak iman olmaz, toplu olarak cennete gidilmez.
"Cennete toplu rezervasyon mümkün değildir.
2- Bu dört mezhebin görüşleri içinde doğrularıyla
beraber yanlışlıkları da vardır. Bu imamların hiçbiri "benim her
söylediğim doğrudur" iddiasında bulunmamışlardır.
Örnek; İmam'ı-Şafi: "Uzun süre
Bağdat'ta yaşar, sonra Mısır'a gider, geri döner derki, benim daha önce
verdiğim fetvalarla amel etmeyin. Bu alim hayatında görüş değiştirmiştir.
İmam'ı-Eşari kırk sene mutezilenin içinde
yaşamıştır, sonra ehl'i-hadiste kendine yer bulmaya çalışmıştır.
Burada Eşari "ben önce İslam dışıydım
müslüman oldum mu diyor. Hayır bunlar görüş değiştirmelerdir.
Bizim sorunumuz, alimlerin fikirleri hangi
zeminlerde oluştuğunu, nasıl değişerek dönüşerek günümüze geldiğini bilmeden
"fıkhı" dinleştirmektir. Genel anlamda mezhepleri
dinleştirmektir. Mezhepleri dinleştirirseniz
din yok olur, din erimeye başlar. Dinin birleştiri yönü mezheplere kayar ve siz
mezhepler üzerinden yürümeye başlarsınız.
3- Dört mezhep kavramı insan fıtratına da
aykırıdır. Bu mezheplere bağlı olupta agnostik insanlar çıkabilir mi,
çıkabilir. Bu mezheplerin dışında Allah'ın istediği gibi bir insan çıkabilir mi
çıkabilir.
Sadece bu söylediğim üç unsuru
düşünürseniz mezhepleri dinin yerine konulmasının ne büyük bir tahribata sebep
olduğunu görebilirsiniz.
.........
Sorun mezheplerden değil, sorun
mezheplerin beşeri unsurlar olduğunun unutulması. Mezhep: Din anlayışındaki
farklılaşmaların, ister itikadi boyutta, ister ameli -fıkhi boyutta belli bir
süreç sonunda kurumlaşması sorucu ortaya çıkan -şimdi altını çizelim- beşeri
oluşumlardır. Tüm mezhepler insan ürünüdür. Hz. Muhammed'le vahıy kapısı
kapandığı için artık hiçbir kimse Allah'tan vahıy aldığını iddia edemez.
Kur'anın dışında hadislerde buna dahil
beşeri bilgidir ve sonuna kadar her türlü tenkit ve tahlile açıktır. Beşeri
bilgiler içinde Hz. Muhammed'in söz ve fiillerinin özel bir yeri vardır. Çünkü
Kur'an Hz. Muhammet'in örnek olduğunu söyler. Burada hadis ve sünnet
tartışmasına girmek istemiyorum. Örnekliği kayboluyor. Çünkü onun üzerinden
kirletildi biraz daha.
Kur'an Hz. Muhammed'in örnek olduğunu
söyler. Hz. Muhammed'i anlarsınız, onun nasıl düşündüğünü nasıl yaşadığını
modellersiniz ve siz İslam'ı yaşarsınız.
Peygamber sizin adına yaşamaz. Örnek almakla taklit etmek arasında temel
bir fark vardır.
Örnek almak sünnete uymaktır. Örnek
almada anlama vardır. Taklitte
anlamaksızın aynı şeyi tekrarlamak vardır. Anlama yoktur orada. Taklitte anlam
yüklersiniz, örnek almada anlarsınız.
Sonuç olarak Kur'anın dışında her türlü
bilgi beşeri bilgidir."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.