25 Mayıs 2023 Perşembe

Kendisini milliyetçi olarak ifade edenler bu yazıyı okumalı (1/2) Ömer ERBIYIK/25 Mayıs 2023

Kendilerini milliyetçi olarak ifade eden kesimin bir bölümü 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılan seçimde sandığa attığı oylarla;

- Kurumların başındaki T.C.'lerin, birçok şehirlerimizin girişlerine ve askerin dağlara yazmış olduğu "Ne mutlu Türk'üm diyene." yazılarının ve

"ANDIMIZIN" kaldırılmasını,

- Türk bayrağının ve Türkiye Cumhuriyeti adının değiştirilmesi isteklerini,

- Arap milliyetçiliğini ve siyasal islamı kendilerine ilke etmiş partilerin desteklenmesini,

- Türklük şuurunun ve millî bayramlarımızın siyasi irade tarafından silinip yok edilme çalışmalarını,

- "Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum." ifadesini onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; Türklüğün silinmeye çalışılmasını onaylamak mı milliyetçiliktir?

***

- Türkiye'nin de dahil olduğu 22 ülkenin haritasının değiştirilmesi üzerine yapılmış "Amerika/İsrail" planı olan "Büyük Ortadoğu Projesi(BOP)"nin eş başkanlığına tek adamın soyunmuş olmasını,

- Irak'a yaptığı operasyonda yüzbinlerce Müslüman kadına tecavüz eden, yüzbinlerce Müslümanı öldüren ABD askerlerine siyasi iradece destek verilmiş olmasını,

- PKK'nın Suriye'deki kolu PYD'nin eş başkanı Salih Müslim'in Ankara'da kırmızı halılar serilerek karşılanmasını,

- Mehmetçiklerimizin katilleri olan terör örgütü PKK ile Oslo'da ingiliz istihbarat servisinin de bulunduğu masaya milli isthbarat servisince oturularak milletimizden gizli pazarlıklar yapılmasını,

- Çözüm sürecinde Habur'da PKK üniforması giymiş 34 PKK'lı teröristin ulusal kahramanlar gibi karşılanmasını,

- Bu teröristlerin ayağına kadar çadır mahkemeler götürülüp Mehmetçiklerimizi şehit eden bu teröristler için beraat kararlarının verdirilmesini,

- Terörist başı Abdullah Öcalan'ın mektubunun Diyarbakır'da okutulmasını,

- İsveç'in başkenti Stockholm'de düzenlenen PKK konserinde "Türk devleti teröristtir." diyen Şivan Perver ve PKK'nın destekçisi Barzani ile siyasi iradenin ağır topunun Diyarbakır'da el ele pozlar vermesini,

- Anayasada değişik yapmak maksadıyla HDP'den destek istemek için siyasi iradece Kasım 2022'de HDP'ye heyet göndermesini,

- Terörist başının kardeşi ve 33 Mehmetçiğimizin katili olan Osman Öcalan'ın TRT'ye çıkarılmasını,

- Ulusal birliğimizi tehlikeye atma ve PKK'nın da ekmeğine yağ sürebilmesi pahasına 14 Mayıs 2023 seçimi öncesinde "HDP'ye oy veren bütün kürtlerin terörist gösterilmesini,"

- Trump'un; "Senin ve ailenin mal varlığını açıklarız, aptallık etme." mektubunu alır almaz Barış Pınarı Askerî Harekâtı'nın derhal durdurulmasını "kendilerini milliyetçi olarak ifade eden" kesimin bir bölümü sandığa attığı oylarla onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; Yahudi projesi ve Türkiye'yi bölmek olan BOP'un eş başkanlığını, PKK'ya tavizler verilmesini tasvip etmek mi milliyetçiliktir?

Ayrıca; "Terör örgütü ile masaya oturduğumuzu söyleyenler şerefsizdir." diyenler kimlerdi?Unuttunuz öyle mi?

***

- Çözüm sürecinde, askerin bölgede tespit ettiği teröristlere operasyon yapmaması için siyasi iradenin ağır topu tarafından valilere talimat verilmişti.

İlgili valilerin askerin yapacağı operasyonlara engel olması sebebiyle PKK terör örgütü bölgeye küçük bir orduya yetecek silah ve mühimmat yığmış, yerleşim yerlerine hendekler, barikatlar yapmıştı.

Çözüm süreci bitince yollara yerleştirilmiş patlayıcıların patlatılması ile bir çok Mehmetçiğimiz şehit olmuştu.

Ayrıca 2015'teki hendek çatışmalarında 793 Mehmetçiğimiz ve polisimiz şehit olmuştu. (Sadece 2022 yılındaki terör şehidimiz ise 122'dir.Bu hususun altını çizmek isterim.)

Halbuki 2002 yılında terör bitirilmişti.

"İşte kendilerini milliyetçi olarak ifade eden kesimin bir bölümü sandığa attığı oylarla" askerlere operasyon yapmamaları için verilmiş olan talimatları onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; Sıfır terörle aldıkları ülkemizin, her yıl yüzlerce terör şehidi verir hale getirilmesini onaylamak mı milliyetçiliktir?

***

- Askerliğin bedelli hale getirilmesiyle bir çok bakanın, bürokratın, zenginin evlerine uğramayan acının hep yoksulun, garibanın sıvasız, yolları çamurlu olan evlerine düşmesine sebep olunmasını,

- 14 Mayıs seçimleri öncesindeki mitinglerde;

"Diyanet'i kapatacaklar."

"Karayılan Kılıçdaroğlu'nu alkışlıyor."

"Öcalan'ı serbest bırakacaklar." gibi siyasi irade temsilcilerinin meydanlarda söyledikleri "asılsız ifadelerini", şiddet ve ötekileştirme dillerini onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; Bu ülke hepimizin. Askerlik yapmak da hepimizin görevi olmalıdır. Sadece fukaranın evladının askere gitmesini sağlayanların bu davranışlarını, gerçeği bildiğiniz halde yalan ve iftiralar içeren kasetlerle seçim propagandası yapılmasını tasvip etmek mi milliyetçiliktir?

***

- CIA desteği ile şanlı ordumuzun kahraman subaylarına kurulan Ergenekon, Balyoz gibi kumpas davalarında siyasi iradece FETÖ'ye her imkanın sağlanarak TSK'nin kahraman subaylarının suçsuz yere hapislerde çürütülmüş olmalarını, bu iftiraları onurlarına yediremeyen subayların intihar etmelerine sebebiyet verilmesini onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; Ülkemize tarih boyunca düşmanlık yapmış ve halen yapmakta olan ABD'nin planını, FETÖ ile birlikte tatbik edip yıllarını bu ülkeye hizmet için ailelerinden uzak bir şekilde dağlarda terörle mücadele ederek geçirmiş subaylarımızı iftiralarla hapislerde çürümesinin sağlanması, kahraman ordumuzu zaafiyete düşürüp müteakiben genleriyle oynanmış olmasını, Türk ordusuna beslemiş oldukları kin ve nefreti tasvip etmek mi milliyetçiliktir?

- HÜDA PAR liderine bir TV programında "Hizbullah ve PKK terör örgütü müdür?" sorusu sorulur.

Cevabı;

"Hayır, terör örgütü demiyorum."

şeklinde olur.

Başka bir TV programında;

"Hizbullah bir terör örgütü müdür."

sorusu sorulur.

Cevabı;

"Hizbullah bana göre bir terör örgütü değildir."

şeklindedir.

Ayrıca aynı kişi Kurtuluş Savaşı döneminde İngilizlerin iş birlikçileri olan Cumhuriyet karşıtı İskilipli Atıf ve Şeyh Sait'in ise "şehit" olduğunu ifade eder.

Domuz bağı ile insanları öldürerek betona gömen ve Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan ve 5 polisimizi 2001'de şehit eden Hizbullah terör örgütünün bu şekildeki temsilcilerinin Meclise taşınmasını kendilerini milliyetçi olarak ifade eden kesimin bir bölümü sandığa attığı oylarla onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; Anayasamızın ilk 4 maddesine karşı olduklarını ifade etmiş olan, laik Cumhuriyet ve Atatürk düşmanı terör örgütü Hizbullah'ın Meclis'e taşınmasını tasvip etmek mi milliyetçiliktir?

***

- Sınırlar namusumuzdur. Namusumuz olan sınırlarımızın kevgire döndürülmesini,

- Kendi ülkelerindeki savaştan kaçan, içlerinde bir yığın terörist ve ajanların da olduğu ifade edilen 10 milyondan fazla mültecinin ülkemize doldurulup ülkemiz için "beka meselesi" olan demografik yapının bozulmasını,

- İthal oy sağlamak için "sığınmacılarla ilgili kanuna aykırı bir şekilde" Türkçe dahi konuşmayı bilmeyen 1,5 milyondan fazla mülteciye Türk vatandaşlığı verilip sandıklarda oy kullanmaları sağlanarak bizlerin, evlatlarımızın, torunlarımızın geleceği hakkında mültecilerin karar vermelerinin sağlanmasını,

- Vatandaşımız boş tencere kaynatırken milletimizin 100 milyar dolardan fazla parasının bu mülteciler için harcanmış olmasını onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Dünyada okumuş ihraç edip cahil ithal eden bizden başka bir ülke yoktur herhalde.

Soruyorum; Her bir karışı şehit kanıyla sulanarak alınmış bu vatan toprağının T.C. kimliğini Suriyelilere vermek ve fukara olan bu milletin milyarlarca dolarını mültecilere harcanmasını tasvip etmek mi milliyetçiliktir?

***

-Bugünkü siyasi irade döneminde, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Büyük Önder Atatürk'e her türlü hakaretin yapılarak ahlaksızca saldırılmasına imkanlar sağlanmasını,

-Laik cumhuriyete beslenen düşmanlığı,

-Statlardan Atatürk'ün isimlerinin sildirilmiş olmasını,

-Ayasofya Camii açılışı töreninde minberde Atatürk'e lanet okunmasını,

-Ayasofya Camisi'nde yapılan, tek adamın da katılmış olduğu bir programda Mustafa Kemal Atatürk'e atfen "zalim ve kafir" denmesini sandığa attıkları oylarla "onayladıkları" mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; Ülkemizin kurtarıcısı ve kurucusu olan, hayatı savaş meydanlarında geçmiş, bütün dünyanın hayranlık duyduğu Mustafa Kemal Atatürk'e hakaretler yağdırılmasına göz yumulması, bunun için imkânların yaratılmış olmasını tasvip etmek mi milliyetçiliktir?

***

-Cemaat ve tarikat mensuplarının Harp Okullarına girebilmelerine imkân sağlayan gerekli düzenlemelerin siyasi iradece yapılmış olmasını,

-FETÖ lideri Fetullah Gülen için "Muhterem hoca efendi, dön artık, bitsin bu hasret" ifadelerini kullanan siyasetçi, gazeteci, sunucu, bürokrat vs.nin FETÖ liderine olan özlemlerini,

-FETÖ liderinin bazı milletvekilleri tarafından ziyaret edilmiş, ona üst düzey siyasetçiler tarafından selamlar götürülmüş olmasını,

FETÖ lideri ile boy boy pozlar veren, ondan plaket alan, onunla aynı masada yemekler yemiş olan bir takım siyasetçinin bu davranışlarını,

-Kozmik odanın "bizden bir şey mi gizliyorsunuz." denilerek FETÖ'cü savcıya açılmasını, bu suretle devletin, Türk ordusunun bütün gizli belgelerinin düşman devletlerin ellerine geçmesine sebep olunmasını, kozmik odanın açılmasıyla isimleri deşifre olan onlarca istihbaratçının şehit edilmelerini,

-Atatürkçü subayların tasfiye edilerek Yüksek Askerî Şûra'larda bunların yerine FETÖ'cü albayların siyasi iradece general/amiral yapılarak 15 Temmuz kalkışmasına zemin hazırlanılmış olmasını,

-Fethullah Gülen haininin Türkiye'ye getirilip yargılanması amacıyla iadesi için Amerika'da şimdiye kadar herhangi bir davanın açılmamış olmasını,

-FETÖ'yü büyütüp besleyenlerce, FETÖ'ye ne istedilerse verilmiş olunmasını,

-FETÖ'nün siyasi ayağının ortaya çıkarılmamasını,

-Bir defa değil, iki defa değil, üç defa değil devamlı aldatılmaları sandığa attıkları oylarla onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; FETÖ üyelerini devletin bütün kurumlarının en kritik kademelerine getirilmesiyle 15 Temmuz kalkışmasına zemin oluşturulması ve neticesinde 251 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine sebebiyet verilmiş olmasını tasvip etmek mi milliyetçiliktir?

***

-Yunanistan'la bir savaş halinde Yunanistan'ın Askerî Harekat Planları'nda öncelikle vurulması gereken hedeflerden birisi Atatürk Havalimanı idi. Yunanistan 3 adet savaş uçağını sırf bunun için bekletiyordu.

Atatürk Havalimanı'nın Yunanistan tarafından değil de siyasi irade tarafından saf dışı bırakılmasını,

-Amerikan ve İngiliz haritalarında da Türkiye'ye ait olarak görülen 20 adet adamızın bugünkü siyasi irade döneminde Yunanistan tarafından işgal edilip Yunanistan'ın bu adalarımıza silah ve asker yerleştirmesini, bu adalara "Yunan hatta Bizans bayrakları" çekmelerine ses çıkarılmamasını,

-Vatan toprağımız olan Süleymanşah Türbesi topraklarının korunamayıp IŞİD'li teröristlere terk edilmesini attıkları oylarla onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; Şehitlerimizin kanıyla sulanarak alınan vatan topraklarına sahip çıkmayıp, Yunanistan'ın işgal etmesine göz yumulmasını tasvip etmek mi milliyetçilik?

***

-13 Mayıs 2023.

Seçim arefesi.

Seçim yasaklarının olduğu saatlerde Ayasofya meydanında toplanan çok büyük bir kalabalığın "İşte Ordu İşte komutan" sloganları atarak korku iklimi yaratılmaya çalışmasını,

-Bir çok kişinin hukuki değil siyasi kararlarla hapislerde çürütülmesini,

-Yargıda, bağımsız ve tarafsız olmayan, siyasi kararlara imza atan, adil yargılama yapmayan bir kısım yargı mensuplarının oluşturulmuş olmasını,

-Hukukun, yandaşlara başka, muhaliflere başka uygulanarak yaşanan adaletsizliği onayladıkları mesajını vermişlerdir.

Soruyorum; hakkın, hukukun, adaletin herkese eşit bir şekilde uygulanmaması ve ifade hürriyetinin olmamasını tasvip etmek mi milliyetçiliktir?

Ayrıca İstanbul Sultangazi'deki Cebeci Camisi'nin imamının cuma hutbesinde; "Kardeşim, silahlarınızı hazırlayın. 28 Mayıs akşamı silahlarınızı ayarlayın, benim iki tane silahım ağzına kadar dolu. Hodri meydan. Nedir bu sizden çektiğimiz? 80 yıldır bu ülke sizden ne çekiyor, Ermeni döllerinden ne çekiyor." ifadelerini de dolayısıyla tasvip etmiş olmuyor musunuz?

***

SONUÇ;

Kendilerini milliyetçi olarak ifade edenler şapkasını önüne koyup bir kez daha düşünmelidir.

Zaman, koltuk pazarlığı yapma zamanı değildir.

Ben değil, siz değil "biz olma" zamanıdır.

"Bu gidişat, gidişat değildir." efendim.

Biz bu vatanı sokakta bulmadık.

*

Zaaflarına yenilerek, beynini ipotek etmiş kişilerden milliyetçi olmaz.

Makam ve vatan arasındaki tercihte makamı,

Vicdanları ile cüzdanları arasındaki tercihte cüzdanlarını tercih edenlerden de milliyetçi olmaz.

Bu kişilere, sandığa gitmeden önce,

"Laik cumhuriyetin reçetesi" olan Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni bir değil birkaç kez daha okumalarını öneririm.

*

Yanlışı alkışlayanlarda fikir,

Eğri ile doğruyu ayıramayanlarda akıl,

Akıl ve ahlakını kiraya verenlerde vatan sevgisi,

Vatan topraklarımızın Suriyeli mültecilere peşkeş çekilmesi suretiyle demografik yapısının değiştirilmesine sebebiyet verilmesini tasvip edenlerden de milliyetçi olmaz,

ülkücü olmaz.

*

En büyük zenginlik "akıl,"

En büyük fakirlik, gelen tehlikeleri görmeyen "ahmaklık" olduğuna göre, bilmeyip de bildiğini sananlar yukarıda madde madde sıraladıklarımı göz önünde bulundurup, damarlarında hakikaten "ASİL KAN" taşıyorlarsa;

"Söz konusu vatansa gerisi teferruat olmalı." anlayışı ile sandığa gitmelidirler.

Satandan değil, vatandan yana olunuz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.