1 Temmuz 2025 Salı

Yoksulluk devlet yardımıyla biter mi? Yavuz Saltık-01/07/2025

Silivri’de medyayı izleme, medyada çıkan haberlere ulaşma imkanı ne yazık ki, özgür olduğumuz dönemlere göre çok kısıtlı. O yüzden bazı haberlere takip eden günlerde ulaşma imkanı oluyor.

Geçtiğimiz haftalarda Sözcü Gazetesi’nde şu başlıkta bir haber vardı: “34 milyon kişi yardım kuyruğunda”.

Haber, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı yoksulluğun “bir anının” fotoğraflarından biri idi sadece.

Ancak haberi, haberden daha önemli hale getiren şey, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın artan başvuru sayısını, yoksulluğun artışına değil vatandaşın bilinçlenmesine bağlamasıdır.

Gerçekten bu alanı yakından takip eden biri olarak, bunu okuduğumda ne söyleyeceğimi, ne düşüneceğimi bilemedim.

Şimdi haberdeki verilere bakalım.

2024 yılında kömür, barınma, gıda yardımı isteyenlerin sayısı 4 milyon 947 bin kişi olmuş. Açıklamayı Bakan Göktaş yapmış. Bakanlığın Alo 144 hattına 4 yılda 34 milyon 3 bin 818 kişi arayarak yardım başvurunda bulunmuş.

DEVLETTEN KİM YARDİM İSTER?

Cevap aramamız gereken soru açıktır;

Kim/ler devletten yardım ister?

- Devletin yardım verdiğini öğrenen vatandaş mı,

- Yoksa yardıma ihtiyacı olan mı?

Bakanın açıklamasına göre birincisi. Nitekim Bakan, ilgili haberde başvuru sayısını sosyal yardımlara başvuru kanallarının çeşitlendirilmesine, vatandaşlarını sosyal yardımlar alanındaki farkındalık ve bilgi düzeylerinin artışına yani vatandaşın bilinçlenmesine bağlıyor.

Bakanın tam cümlesi şöyle; “Yararlanıcı sayısı artışı, yoksulluğun artmasından ziyade, daha fazla vatandaşımıza daha fazla yardım çeşidiyle ulaşan sosyal devlet uygulamalarının yaygınlaşmasından kaynaklanıyor”.

Oysa Bakan kendini verdiği rakamlarla yalanlıyor. Bakan yaptığı açıklamada; “Alo 144 yardım hattını yardımlar için 2020’de 6 milyon 638 bin 270, 2021’de 6 milyon 26 bin 918, 2022’de 9 milyon 7 bin 545, 2023’te 7 milyon 383 bin 143, 2024’te 4 milyon 947 bin 942 başvuru yapılmıştır” bilgisini veriyor.

Rakamlara baktığınızda 2023’e kadar yükseliş sonrasında başvuru sayısında düşüş görüyoruz. O zaman farkındalık 2020-2023 arasında artmış, 2023 sonrasında ise azalmış durumda.

Ancak bu rakamlara; eşit şartlara sahip olamadığı için telefona, internete erişimi olmayanları, Türkçe bilmeyenleri, asla yardım alamayacağına inanandığı için başvurmaktan vazgeçenleri ve yardım kriterini yüz lira, bin lira, iki bin lira ya da 5 bin lira farkla kaçırmış olanları eklediğimizde gerçek tablonun böyle olmadığını görmüş oluruz.

Unutmayalım ki ülkemizde sadece 1 gün sonra sigortalı olduğu için 17 yıl daha çalışmak zorunda kalan binler var.

BAKANLIĞIN VERİLERİ BİZE NE SÖYLÜYOR?

Ülkenin içinde olduğu yoksulluğun en somut halini bize bizzat Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024 Faaliyet Raporu sunuyor.

Rapora göre ülkemizde milyonlarca kişi geçimini sosyal desteklerle sağlıyor. Bakanlığın raporuna göre geçtiğimiz yıl sosyal yardımlardan faydalanan hane sayısı 4,9 milyonu aştı.

Rapordan bazı kalemler şöyle;

- Genel sağlık sigortası primleri devlet tarafından karşılanan vatandaş sayısı: 9,4 milyon.

- Elektrik tüketim desteğinden yararlanan hane sayısı: 4,1 milyon.

- Gıda yardımı alan vatandaş sayısı: 4,2 milyon.

- Aile Destek Programı kapsamında 3,6 milyon haneye toplam 46,4 milyar TL ödeme yapıldı. .- 384 bin 426 öğrenci eğitim metaryali yardımından yararlandı ve bunun için 476,7 milyon lira ödeme yapıldı.

- Yaşlılık aylığından faydalanan vatanda sayısı: 805 bini geçti

- Yakacak Yardımları (Kömür): 2024 kömür döneminde 1.587.728 haneye 1.351.829 ton kömürün dağıtılması onaylanmıştır.

- Doğal Gaz Tüketim Desteği: 2024 yılında 702.253 haneye 1,4 Milyar TL kaynak aktarılmıştı

- Sosyal Yardımlardan Faydalanan Toplam Hane Sayısı: 4.574.684 hane sosyal yardımlardan faydalanmıştır.

Raporu daha ayrıntılı incelediğinizde bu tür kalemleri çoğaltmamız mümkün. Sonuç olarak yıllık faaliyet raporu bize, bakanlığın bilgilendiği için başvuran değil ihtiyaç sahibi olduğu için başvuru yapan vatandaşlara 38 farklı kalemde doğrudan sosyal yardım ve mali destek dağıttığını görüyoruz.

Gerçekten bu kadar farklı kalemde bakanlığa yapılan başvuruların nedeni, vatandaşın farkındalığının artmasıyla mı yoksa derinleşen yoksullukla mı ilgili olduğunu siz değerli okuyucuların takdirine bırakıyorum.

Ancak gerçek nedenin ikincisi olduğu çok açıktır.

Bunu sosyal yardımlardan yararlanma kriterleri de bize göstermektedir. Bu kriterler, aynı zamanda yoksulluğun tanımlanmasına yardımcı olmaktadır. Sosyal yardım için hane içinde kişi başına düşen aylık gelirin net asgari ücretin 1/3’ünden az olması şartı aranmaktadır. Bakanlığı raporu, bu sınırın altında yaşayan milyonlarca vatandaşın bulunduğunu göstermektedir.

Ne yazık ki sorun, yoksulluğun devlet yardımıyla ortadan kardırılamayacağının henüz kabul edilmemiş olmasıdır.

Yoksulluk yardımla değil, yoksulluğun ortadan kaldıracak sosyal politikalarının bir anlamda yoksulluktan mezun olabilecekleri alternatif programların ortaya konulmasındadır.

Belki de kabul etmemesi gereken şudur; iktidar yoksulluğu azaltmak değil bu yoksulluk halini yöneterek, bunun üzerinden belli bir seçmen kitlesini konsolide etmek istemesidir.

“HAYIR SİZ YAPTINIZ”

Ülkenin yoksullukla ilgili durumunu her düşündüğümde aklıma Picasso’nun Guernica tablosu gelir.

Guernica, İspanya’da küçük bir kasabadır. İspanyanın faşist lideri Franco, Nazi ve faşist İtalyan kuvvetlerinin yeni uçaklarını Guernica üzerinde test etmesi için izin vermiş ve başlayan bombardıman kasabada büyük bir katliam yaşanmasına (Bask Hükümeti’nden yapılan açıklamaya göre ölü sayısı en az 1.654, yaralı sayısı ise 889) ve yerle bir olmasına yol açmıştır.

26 Nisan 1937’de gerçekleşen bu korkunç olayı Paris’te yaşayan Picasso öğrenir. Bunun üzerine savaşın yıkıcılığını, yaşanan katliamı, bombaların yaktığı ateşte yanan insanlığı anlattığı Guernica’yı çizer.

Guernica, yaklaşık 3,5 metre yükseklik ve 7,8 metre genişlik ile dikkat çekici büyüklükte, tuval üzerine sadece siyah ve beyaz renklerde yağlı boya ile yapılmış bir resimdir.

Resim, yağlı boyayla yapılmasına rağmen siyah, beyaz ve gri renkleri barındıran Guernica, gazete fotoğraflarına benzer bir hava yakalamış ve savaşın sebep olduğu cansızlığı vermiştir.

Bu tablo, günümüzde en büyük savaş karşıtı resim olarak kabul edilir. Guernica aynı zamanda sadece İspanya İç Savaşı’nın vahşetini değil, modern savaşın neden olduğu acıların da politik bir simgesidir.

Tablo birçok ülkede sergilenmiş buna karşı Franco hükümetin başında olduğu sürece İspanya’ya girmesi yasaklanmıştır.

Tablonunun sergilendiği salonların birinde Alman bir general Picasso’ya yaklaşır ve sorar; “Bu tabloyu siz mi yaptınız?

Ve Picasso o meşhur cevabı verir; “Hayır, siz yaptınız”.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.