Silivri’de medyayı izleme, medyada çıkan haberlere ulaşma imkanı ne yazık ki, özgür olduğumuz dönemlere göre çok kısıtlı. O yüzden bazı haberlere takip eden günlerde ulaşma imkanı oluyor.
Geçtiğimiz haftalarda Sözcü Gazetesi’nde
şu başlıkta bir haber vardı: “34 milyon kişi yardım kuyruğunda”.
Haber, Türkiye’nin son yıllarda yaşadığı
yoksulluğun “bir anının” fotoğraflarından biri idi sadece.
Ancak haberi, haberden daha önemli hale
getiren şey, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ın artan
başvuru sayısını, yoksulluğun artışına değil vatandaşın bilinçlenmesine
bağlamasıdır.
Gerçekten bu alanı yakından takip eden
biri olarak, bunu okuduğumda ne söyleyeceğimi, ne düşüneceğimi bilemedim.
Şimdi haberdeki verilere bakalım.
2024 yılında kömür, barınma, gıda yardımı
isteyenlerin sayısı 4 milyon 947 bin kişi olmuş. Açıklamayı Bakan Göktaş
yapmış. Bakanlığın Alo 144 hattına 4 yılda 34 milyon 3 bin 818 kişi arayarak
yardım başvurunda bulunmuş.
DEVLETTEN KİM YARDİM İSTER?
Cevap aramamız gereken soru açıktır;
Kim/ler devletten yardım ister?
- Devletin yardım verdiğini öğrenen
vatandaş mı,
- Yoksa yardıma ihtiyacı olan mı?
Bakanın açıklamasına göre birincisi.
Nitekim Bakan, ilgili haberde başvuru sayısını sosyal yardımlara başvuru
kanallarının çeşitlendirilmesine, vatandaşlarını sosyal yardımlar alanındaki
farkındalık ve bilgi düzeylerinin artışına yani vatandaşın bilinçlenmesine
bağlıyor.
Bakanın tam cümlesi şöyle; “Yararlanıcı
sayısı artışı, yoksulluğun artmasından ziyade, daha fazla vatandaşımıza daha
fazla yardım çeşidiyle ulaşan sosyal devlet uygulamalarının yaygınlaşmasından
kaynaklanıyor”.
Oysa Bakan kendini verdiği rakamlarla
yalanlıyor. Bakan yaptığı açıklamada; “Alo 144 yardım hattını yardımlar için
2020’de 6 milyon 638 bin 270, 2021’de 6 milyon 26 bin 918, 2022’de 9 milyon 7
bin 545, 2023’te 7 milyon 383 bin 143, 2024’te 4 milyon 947 bin 942 başvuru
yapılmıştır” bilgisini veriyor.
Rakamlara baktığınızda 2023’e kadar
yükseliş sonrasında başvuru sayısında düşüş görüyoruz. O zaman farkındalık
2020-2023 arasında artmış, 2023 sonrasında ise azalmış durumda.
Ancak bu rakamlara; eşit şartlara sahip
olamadığı için telefona, internete erişimi olmayanları, Türkçe bilmeyenleri,
asla yardım alamayacağına inanandığı için başvurmaktan vazgeçenleri ve yardım
kriterini yüz lira, bin lira, iki bin lira ya da 5 bin lira farkla kaçırmış
olanları eklediğimizde gerçek tablonun böyle olmadığını görmüş oluruz.
Unutmayalım ki ülkemizde sadece 1 gün
sonra sigortalı olduğu için 17 yıl daha çalışmak zorunda kalan binler var.
BAKANLIĞIN VERİLERİ BİZE NE
SÖYLÜYOR?
Ülkenin içinde olduğu yoksulluğun en somut
halini bize bizzat Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024 Faaliyet Raporu
sunuyor.
Rapora göre ülkemizde milyonlarca kişi
geçimini sosyal desteklerle sağlıyor. Bakanlığın raporuna göre geçtiğimiz yıl
sosyal yardımlardan faydalanan hane sayısı 4,9 milyonu aştı.
Rapordan bazı kalemler şöyle;
- Genel sağlık sigortası primleri devlet
tarafından karşılanan vatandaş sayısı: 9,4 milyon.
- Elektrik tüketim desteğinden yararlanan
hane sayısı: 4,1 milyon.
- Gıda yardımı alan vatandaş sayısı: 4,2
milyon.
- Aile Destek Programı kapsamında 3,6
milyon haneye toplam 46,4 milyar TL ödeme yapıldı. .- 384 bin 426 öğrenci
eğitim metaryali yardımından yararlandı ve bunun için 476,7 milyon lira ödeme
yapıldı.
- Yaşlılık aylığından faydalanan vatanda
sayısı: 805 bini geçti
- Yakacak Yardımları (Kömür): 2024 kömür
döneminde 1.587.728 haneye 1.351.829 ton kömürün dağıtılması onaylanmıştır.
- Doğal Gaz Tüketim Desteği: 2024 yılında
702.253 haneye 1,4 Milyar TL kaynak aktarılmıştı
- Sosyal Yardımlardan Faydalanan Toplam
Hane Sayısı: 4.574.684 hane sosyal yardımlardan faydalanmıştır.
Raporu daha ayrıntılı incelediğinizde bu
tür kalemleri çoğaltmamız mümkün. Sonuç olarak yıllık faaliyet raporu bize,
bakanlığın bilgilendiği için başvuran değil ihtiyaç sahibi olduğu için başvuru
yapan vatandaşlara 38 farklı kalemde doğrudan sosyal yardım ve mali destek
dağıttığını görüyoruz.
Gerçekten bu kadar farklı kalemde
bakanlığa yapılan başvuruların nedeni, vatandaşın farkındalığının artmasıyla mı
yoksa derinleşen yoksullukla mı ilgili olduğunu siz değerli okuyucuların
takdirine bırakıyorum.
Ancak gerçek nedenin ikincisi olduğu çok
açıktır.
Bunu sosyal yardımlardan yararlanma
kriterleri de bize göstermektedir. Bu kriterler, aynı zamanda yoksulluğun
tanımlanmasına yardımcı olmaktadır. Sosyal yardım için hane içinde kişi başına
düşen aylık gelirin net asgari ücretin 1/3’ünden az olması şartı aranmaktadır.
Bakanlığı raporu, bu sınırın altında yaşayan milyonlarca vatandaşın bulunduğunu
göstermektedir.
Ne yazık ki sorun, yoksulluğun devlet
yardımıyla ortadan kardırılamayacağının henüz kabul edilmemiş olmasıdır.
Yoksulluk yardımla değil, yoksulluğun
ortadan kaldıracak sosyal politikalarının bir anlamda yoksulluktan mezun
olabilecekleri alternatif programların ortaya konulmasındadır.
Belki de kabul etmemesi gereken şudur;
iktidar yoksulluğu azaltmak değil bu yoksulluk halini yöneterek, bunun
üzerinden belli bir seçmen kitlesini konsolide etmek istemesidir.
“HAYIR SİZ YAPTINIZ”
Ülkenin yoksullukla ilgili durumunu her
düşündüğümde aklıma Picasso’nun Guernica tablosu gelir.
Guernica, İspanya’da küçük bir kasabadır.
İspanyanın faşist lideri Franco, Nazi ve faşist İtalyan kuvvetlerinin yeni
uçaklarını Guernica üzerinde test etmesi için izin vermiş ve başlayan
bombardıman kasabada büyük bir katliam yaşanmasına (Bask Hükümeti’nden yapılan
açıklamaya göre ölü sayısı en az 1.654, yaralı sayısı ise 889) ve yerle bir
olmasına yol açmıştır.
26 Nisan 1937’de gerçekleşen bu korkunç
olayı Paris’te yaşayan Picasso öğrenir. Bunun üzerine savaşın yıkıcılığını,
yaşanan katliamı, bombaların yaktığı ateşte yanan insanlığı anlattığı
Guernica’yı çizer.
Guernica, yaklaşık 3,5 metre yükseklik ve
7,8 metre genişlik ile dikkat çekici büyüklükte, tuval üzerine sadece siyah ve
beyaz renklerde yağlı boya ile yapılmış bir resimdir.
Resim, yağlı boyayla yapılmasına rağmen
siyah, beyaz ve gri renkleri barındıran Guernica, gazete fotoğraflarına benzer
bir hava yakalamış ve savaşın sebep olduğu cansızlığı vermiştir.
Bu tablo, günümüzde en büyük savaş karşıtı
resim olarak kabul edilir. Guernica aynı zamanda sadece İspanya İç Savaşı’nın
vahşetini değil, modern savaşın neden olduğu acıların da politik bir
simgesidir.
Tablo birçok ülkede sergilenmiş buna karşı
Franco hükümetin başında olduğu sürece İspanya’ya girmesi yasaklanmıştır.
Tablonunun sergilendiği salonların birinde
Alman bir general Picasso’ya yaklaşır ve sorar; “Bu tabloyu siz mi yaptınız?
Ve Picasso o meşhur cevabı verir; “Hayır,
siz yaptınız”.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazarak, düşüncelerinizi benimle paylaşabilirsiniz.